Başkan Erdoğan S-400 hava savunma sistemleri konusunda CBS televizyonuna verdiği söyleşide ilk günkü kararlılığını sürdürdü.
"Müzakere ederiz" falan demedi. Yani, hiçbir şekilde açık kapı bırakmadı.
"Siz hâlâ S-400'lerin yeni partisini alma niyetinde misiniz?" şeklindeki soruya, "Bundan sonraki dönemde de kimse bizim savunma sistemleri noktasında hangi ülkeden ne kadar ne alacağımıza müdahale edemez. Bunun kararını verecek olan biziz..." cevabını verdi.
ABD'nin iradesine rağmen Türkiye'nin bu kadar kararlı duruş sergileyeceğine inanmakta zorluk çeken sunucu:
"Bu, yanıtın 'evet' olduğu gibi anlaşılıyor..." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "Ne demek... Tabii ki evet" cevabını verdi.
***
Mezkur programda, "Rusya, Türkiye'nin S-400'leri satın almaya devam edeceğini söylüyor. Neden buna devam ediyorsunuz? Biden sizden durmanızı istedi mi?" sorusuna Başkan Erdoğan rest çekercesine şu cevabı verdi:***
Peki söz konusu parayı gasp eden ABD'ye şimdiye değin bir çift laf eden bir CHP'li duydunuz mu?
Bakınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan mezkur televizyon programında ne söyledi: "Biz F-35 uçaklarını aldık ve 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Fakat Amerika bize ödemesini yaptığımız bu uçakları teslim etmedi (...) Trump'ın döneminde bu konuyu görüştüğümüzde Trump şunu söyledi: 'F-35'ler için 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapan Türkiye'ye F-35'leri niçin vermiyoruz?' Bunu dünya basınının önünde söyledi..."
Trump bile bunu dile getirirken, küresel sistem yandaşı muhalefetimiz, "Amerika CAATSA yaptırımlarını uygulayacak. Ekonomi batacak, siz de gideceksiniz..." diye bayram ediyordu.
Gerçi bunda da şaşacak bir şey yok. "Mavi Vatan" davamızı "saldırganlık" tesmiye eden, yabancı yatırımcıya, "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok..." diyen zihniyetten ne beklenir ki!
Bu zihniyetle malul CHP'yi "muhafazakar mahalleye" sinsi bir şekilde pazarlamaya çalışan "muhafazakar yazarçizerler" var!
Acaba yatacak yerleri var mı?
Salih Tuna | Yatacak yeriniz var mı?