Sosyal medya düzenlemesini hazırlayanlardan bu kanun teklifinin Meclis'te kabul edilmesini sağlayan AK Parti ve MHP'nin değerli milletvekillerine kadar herkesi tebrik ediyorum.
Artık bundan sonra kolayından yalan dolanla algı operasyonları çekilmeyecek.
İftira atarak haysiyet cellatlığı yapılamayacak.
Hakaret eden müptezel müfterilerin yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak.
Para cezaları 10 binden 100 bine kadar çıkacak. İftira ve yalanla malul içeriğin çıkarılmasına dair yargı kararına riayet edilmediği takdirde cezalar 1 milyona kadar artırılacak.
Biliyorum, "Manukyan kadar zengin" olan Ekrem İmamoğlu için bu cezalar caydırıcı değil elbette.
Haliyle, Fazilet Durağı gibi algı operasyonlarına girişip "Kanım dondu izlerken" diyebilir yine.
Kılıçdaroğlu ve avenesi için de böyle.
Her şeyden evvel kürsü dokunulmazlıkları var.
Zaten Kılıçdaroğlu yalansız yaşayamaz. Ona "Yalan söyleme" demekle, "Dükkanı kapat git" demek aynı anlama gelir.
Demem o ki, aynen kaptırıp gidebilir, "samandan" konuşmalarına matine - suare devam edebilir.
Bütçelerinde tazminat kalemi var zaten, biraz daha yükselecek. Bu da koskoca CHP için sorun olmaz herhalde.
Emanetçi partinin başındaki zatın derdi ne ben onu anlamadım. Diğeri gibi "müptezel müfteri trollerle" iş tutan bir komiteci olsa, hadi neyse.
Sahi derdi ne?
Neden Sosyal Medyaya Dair Kanunu ifade ve basın özgürlüğünü hedef alan ciddi bir tehdit olarak değerlendiriyor?
En netameli günlerde FETÖ için bile "Ülkemiz adına endişemiz büyük" cümlesini lütfetmeyen bu muhterem, kişilik haklarına güvence getirmeye yönelik mezkur kanun için neden mezkur cümleyi serdediyor?
Şayet kendi adına veya emanetçisi olduğu şahıs adına konuşuyorsa gerçekten yazık.
Hatta ayıp!
Yalan ve iftira üzerinden algı operasyonu hazırlığı içinde değilseniz veya yalan, iftira ve hakaretten siyasi çıkar elde etmeyi hesaplamıyorsanız, derdiniz ne?
Yalan ve iftiraya özgürlük mü istiyorsunuz?
Cumhur İttifakı'na karşı yalan ve iftirayla iş tutan CHP'liler başta olmak üzere bilumum troller adına mı endişeleniyorsunuz?
Emanetçiliğiniz, Başkan Erdoğan ve AK Parti'ye karşı olan herkesi kapsıyor da bizim mi haberimiz yok?
Yalan, iftira ve hakaretten medet ummayı da "liyakat" kapsamına mı aldınız yoksa?
Siyasi müttefikleriniz "Aktroller" diyerek şekvacı olmuyorlar mıydı?
Madem öyle tezvirata karşı yasal düzenlemeyle sıkı önlem alınıyor işte, bundan neden rahatsız oluyorsunuz?
Hiç kimsenin kişilik haklarına tecavüz edilmesin, kimsecikler mağdur edilmesin isteniyor.
Dün "FETÖ yargı aygıtı" marangoz imamlardan aldığı talimatla "hizmet" verirken hiç endişeli değildiniz; bugün yalan ve iftirayla algı operasyonu yürütenlere karşı Türk yargısının hükmünü verecek olmasından neden endişe duyuyorsunuz?
Kararı yargı verecek.
Pat diye "erişim yasağı" da getirilmiyor. Uyarı aşaması var. İftira ve yalanda ısrar edilirse bir yığın cezai müeyyidesi var.
Hayır yani, bireysel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınacak olması sizi neden bu kadar gerdi?
Almanya'ya, Fransa'ya hesap veren ama sıra Türkiye'ye gelince iplemeyen "dijital feodaller" istediği gibi at koşturamayacağı için mi? Bunun için mi "Ülkemiz adına endişemiz büyük" diyorsun muhterem?