Kılıçdaroğlu'na varıncaya kadar birçok insan evladı koronavirüs sürecinde özellikle bilime - akla vurgu yaptı.
Berna Laçin bacımız da "Çare bilimde" diye başlayıp şöyle sürdürdü: "Bu günleri atlatalım ama unutulmayalım! Eğitimde daha çok bilim isteyelim! Çocuklarımızın temel eğitimi için daha fazla bilim, teknoloji isteyelim!.."
Bilmiyorum, çareyi Telli Baba'da arayan mı var?
Ne sanılıyor; Marmaray'dan İHA ve SİHA'ya kadar "üfürükle" mi yapıldı?
"Çare bilimde" derken, Kemal Sunal'ın "Üçkağıtçı" filminde yağmur duasına çıkan o kara sakallı tipler mi geliyor akıllarına?
Hayır yani, koronavirüse bilimin dışında çare arayan var da bizim mi haberimiz yok?
Tamam, kelle paça iyi gelir diyen var ama o da (Canan Karatay) nihayetinde koskoca bilim kadını.
Dua derseniz, bilime engel değil.
Hatta duanın "bilimsel katkısını" Nobel ödüllü Alexis Carrel kanıtlar "Dua" kitabında.
E tabi bilimin entegrizmi mesabesindeki "bilimselcilik" ile bilimi tefrik edemezseniz anlayamazsınız.
***
"
Çare bilimde" vurgusundan huylanmanın etkisiyle olsa gerek dün bu köşecikte "gaflete" duçar oldum,
CHP'yi destursuz kucaklamaya kalkıştım.
Acemi bir CHP sevicisiyim, kabul ediyorum.
En azından "
çare bilimde" deyip "bilimsel" bir kucaklaşmayı deneyebilirdim.
Nihayetinde "Bu hükümet dünyanın en doğru işini yapsa bile bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok..." diyen bir partiyi kucaklayacaktım.
Evet, "Koronavirüs günlerinde CHP'yle kucaklaşmak" başlıklı dünkü yazımdan bahsediyorum.
İpten kazıktan kopmuşçasına hakaret eden
ağzı bozuk Engin'den,
"Bu kadar hastaneyi neden yaptın, o kadar hastayı nerden bulacaksın" diyen
Kılıçdaroğlu'na kadar unutup CHP'yi kucaklamaya çalışmıştım hani.
Merhum İzzet Yasar'ın "Doğan Akın'ın Jurassic Parkı" dediği adı lazım değil internet sitesi söz konusu yazımdan bir ifadeyi bağlamından koparıp manşete çekince yemediğim küfür hakaret kalmadı.
***
"
Fetullah kapatması liberal aydınların toplanma kampı" hüviyetindeki bu sitenin
söz konusu haberi üzerine
Natotürkçüler,
FETÖ'cüler,
bölücü örgüt yandaşları, aklı
evveller, eblehler, şebelekler
ve Erdoğan karşıtı AKP'li densizler
şappadak harekete geçti.
FETÖ'cüler, AK Parti'nin camiyi - cumayı yasakladığını söyleyerek saydırmaya başladılar.
Biraz daha kaptırsalar Kabe'de tavaf yaptırmıyorsunuz diyeceklerdi.
CHP'yi eleştirmek nasıl ağırlarına gittiyse artık.
Natotürkçüler her zamanki gibi. En masumlarının lakırdısı bugünkü yazımın serlevhası zaten.
Her dönem kendi koşulları içinde değerlendirilir. Değil savaş yıllarındaki ekmeğin karneyle dağıtılması,
Ecevit'in (ışıklar içinde yatsın) tüp gaz ve yağ kuyrukları dönemini bile tefecilere bağladığımı fakiri takip edenler bilir.
Benim sözüm IMF'yle otel odalarında yakalanan CHP Parti Sözcüsü
Faik Öztrak'ların
Yeni CHP'sinedir, mikserliğe lüzum yok.
Nedeni de koronavirüsü fırsata çevirircesine ekonomi derleştirisi yapmasıydı.
Dev ekonomileri balyoz gibi ezen mahut afete rağmen Türkiye vakitlice aldığı tedbirler sayesinde dimdik ayaktaydı.
Yabancı yatırımcıya "
Türkiye'ye yatırım yapmayın" diyen
yeni- CHP zihniyeti iktidarda olsaydı halimiz nice
olurdu?!
Barajlardaki su seviyesi konuşulduğunda çözüm üretmek yerine, "Barajlarda su vardı da biz mi içtik" şeklinde retoriğe sığınanların ekmek sıkıntısı yaşandığında "Fırınlarda ekmek vardı da biz mi yedik" demeyeceği ne malum!