Birkaç gün evvel bir gazeteci / yazarçizer 31 Mart seçimleri ardından şöyle bir soru sordu:
"1919'larda Pontus Rum Devleti kurulmak istenen bölge halkı kime oy verdi?"
Nerden bakarsanız bakın, rezil bir soru!
Ne ki rezillik burda kalmamış, "Cevabını Rize ve Trabzon oylarına bakarak siz verebilirsiniz" diyerek devam etmiş.
Burda da kalmamış, "AKP Pontusçu geçmişi yüksek olan yerlerden yüksek oy alıyor" şeklinde tüy dikmiş.
Söz konusu yazıda, Erzurum ve Giresun'u da AK Parti'ye oy vermeleri nedeniyle aynı şekilde aşağılamaya çalışmış.
Bunları yazan yeni yetme değil, yaşını başını almış, birçok kitap yazmış biri.
Ayrımcı, bölücü, insanları kin ve düşmanlığa sevk edici bu nefret dili yazdığı gazeteyi de haliyle rahatsız etmiş.
Şu açıklamayı yaparak yolları ayırmışlar: "Aydınlık gazetesi AK Parti'ye oy veren halkımızı terör örgütleriyle ilişkili ve düşman cephede gösteren bu ifadeleri kesinlikle kabul etmemektedir. Türk milleti bir bütün olarak ABD destekli terör örgütleriyle mücadele etmektedir (...) Aydınlık, Michael Rubin başta olmak üzere Pentagon'un psikolojik savaş elemanlarının bu yöndeki tehditlerini uzun süredir kamuoyunun dikkatine sunuyor. Aydınlık sütunları Rubin'le aynı anda aynı söylemlerin dillendirileceği yer olamaz..."
***
Normalde bir yazar sırf Erdoğan ve AK Parti'ye oy verdiği için Rize ve Trabzon'u "Pontusçu" ilan etmenin utancını bir ömür yaşar.
Ne bileyim, adını unutturmaya çalışır. Nasıl böyle bir fecaate imza attım diyerek dizlerini döver, insan içine çıkmaya utanır.
Bu öyle yapmadı.
Erdoğan ve AK Parti'nin yeminli düşmanı sitelerde şappadak arzı endam etti.
Gazetesinden kovulma gerekçesinin çok daha derinlerde olduğunu, uzun süredir çok derin düşünce anlaşmazlıkları yaşadığını dillendirdi.
Peki, bu "derin düşünce ayrılıklarının" Rize ve Trabzon'u Pontusçu ilan etmekle alakası var mı?
Yok.
Yok ama nasılsa belirli bir sosyoloji Erdoğan düşmanlığı üzerinden zehirlenmiş ya, oraya oynuyor.
Kurnaz.
***
Söz konusu yazarçizer mezkur derin düşence ayrılığına, "İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ve CHP'li belediye başkan adaylarına oy verin" şeklinde yaptığı çağrıyı örnek göstermiş.
Kaç zamandır Erdoğan ve AK Parti karşıtlığıyla belirli bir sosyolojinin sistemli bir şekilde zehirlendiğini anlatmaya çalışıyorum.
Aydınlık'tan kovulan adı lazım değil yazarçizer de bunun farkında.
O kadar ki, Erdoğan nefretiyle zehirlenen CHP sosyolojisinin sinir uçlarına oynayarak Trabzon, Rize, Erzurum ve Giresun halkına yaptığı hakareti örtmeye çalışıyor.
Zaten "proje" de bu düşmanlık üzerinden yürüyor.
CHP'nin, FETÖ ve PKK'nın siyasi ayağıyla kurduğu ittifakı da bu düşmanlık örtüyor zaten.
Öyle bir düşmanlık ki bu...
Atatürk bezirganlığı yapan CHP'de, Mustafa Kemal'e "kefere" demek bile sorun olmaktan çıkıyor.
Hatta...
CHP kazanamayacağından emin olduğu bir seçim bölgesinde Cübbeli Ahmet'le kazanacağını bilse aday göstermekten çekinmez.
Çölaşan'dan Kırıkkanat Mine'ye kadar CHP yandaşlarına da bunu Erdoğan düşmanlığı üzerinden yedirir.
Cübbeli Ahmet adaylığı kabul etmez, o başka.