Onun yerinde olsaydım, "beni benden kurtar" diye Allah'a yalvarır, duam kabul oluncaya kadar da insan içine çıkmazdım!
Yazık, o hâlâ yazı yazıyor! Hem McKinsey'i "denetim" şirketi sanıyor hem de kalkmış ben olsaydım şöyle derdim böyle derdim yollu ironi denemelerinde bulunuyor.
Sen önce "denetim" ile "danışmanlığın" farkını tastamam fehmet muhterem...
Bu kafayla gidersen, McKinsey'den danışmanlık hizmeti almayı "Düyun-u Umumiye"ye benzeten (ama 2 yıl IMF'de çalıştığını unutan) Selin Sayek Böke'den farkın kalmaz.
Zira "madem McKinsey'le anlaşacaktınız, iPhone'ları neden kırdınız" diyebilecek kadar trolleşmiş kafanın varacağı başka yer yok.
Zaten şimdiden Bekir Coşkun veya Eleman Ertuğrul'u yakalamışsın hatta geçmişsin bile.
"AKP'li rahatsızların "seviye" diye diye düştükleri şu sefalete bakın!..
Hani Almanya küffardı, hani AB Haçlı İttifakıydı, hani ezanlarımızı susturup bayraklarımızı indirmek istiyorlardı yollu bir çıkışla aklı sıra Erdoğan ve AK Parti'nin çelişkisini yüzüne vuruyor!
Sen bunları Almanya'ya soracaksın muhterem.
Daha düne kadar Erdoğan'a gelme demeye getirirken şimdi ne oldu da en üst düzeyde karşıladınız?
Trump'un TL'ye yönelik tweet'leri ardından neden Türkiye'yi şappadak arkaladınız?
"Fetullah'ın kapatma aydınlarıyla" ağız birliği içinde "hukukun üstünlüğü yok" diyerek Türkiye'yi itip kakmaya çalışıyordunuz, ne değişti de şimdi kucak açtınız?
Bunları sorsana!
Sorduğun soru durduğun yeri de gösterir.
Durduğun yeri bilmezsen "AB komiseri" edalarında böyle pespaye çelişki avcılığına çıkarsın.
"AKP'li rahatsızlar" bu hızla koşmaya devam ederlerse varacakları yer Bekir Coşkun'ların yanıdır. (Fotoğraf çektiren bir başörtülüyü "fotoğraf makinesi gavur icadı değil mi" diyerek aşağılamaya çalışmıştı hani. Sanki dersin "suyun kaldırma kuvvetini" dedesi bulmuştu.)