Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından kur 6.10 TL seviyesindeyken ünlü yatırımcı Mark Mobius faiz artışının ekonomiye güveni artırmayacağına dair açıklama yaptı.
Bugün kur TCMB'nin faiz artışı öncesi seviyesine yakın.
E tabii manidar...
Zira Mobius, "Türkiye köşeye sıkışana kadar değişiklik yapmayacak, sıkışınca da IMF'nin kapısını çalacak" demekle yetinmiyor.
Ya?
Yabancı yatırımcılara, "bu gerçekleşene kadar beklemeniz gerek" diye açık seçik uyarıda bulunuyor!
Türkiye'nin IMF'nin eline düştüğü zaman, yatırım yapmamız için "en iyi zamandır" diyor.
Hülasa, o zaman gelince, Türkiye'de varlık fiyatları o kadar ucuzlar ve yerel alım gücü o kadar düşer ki, her şeyi ucuza kapatırız demeye getiriyor.
Bir başka ifadeyle, avuçlarını okşayarak bekliyorlar...
Peki ya biz IMF'nin kapısını çalmaya ihtiyaç duymayacak şekilde gerekli tedbirleri alırsak?
İşte o zaman avuçlarını yalarlar...
***
Mark Mobius gibi düşünmeyenler de var. Mesela,
BBVA Grubu Başkanı Francisco Gonzalez Türkiye'deki durumu olumlu gördüğünü, IMF'nin yardımına ihtiyacımız olmadığını söyledi.
TCMB'nin faiz artırımı üzerine, "
Gelecek adına içim daha rahat, zira büyük bir karar aldılar ve piyasaları şaşırttılar..." dedi.
Şaşırtmaya devam etmemiz ve bu ekonomik sıkıntılardan kurtulmamız için her şeyden evvel "
güven" şart.
Güvenin olmadığı yerden yabancı yatırımcı şöyle dursun (maalesef) yerli yatırımcı da kaçar...
Bu köşecikte, 30 Ağustos'ta,
Merkez Bankası bu saatten sonra faizi kaç yaparsa yapsın sadra şifa olmaz, o çıpa aşıldı demiş, algı operasyonuna karşı "operasyon" yapmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Zaten en büyük sorunumuz "algı" değil mi?
Bakınız
, Varlık Fonu'na, Malezya
varlık fonu Kzanah'da müthiş performans sergileyen, bu işlerde son derece mahir bir genel müdür getirildi, bunu bile yeterince anlatamadık.
***
Elbette bize düşmanlık edenler, komplo kurmak isteyenler var. Fakat biz işimizi iyi yaparsak, onların "silahlarını" etkisizleştiririz.
Swap oranlarını her gün değiştirmekle veya ihracatçılara dövizlerini satma zorunluluğu getirmekle veya döviz al sat yapanlara sopa göstermekle olmaz.
Semptomlara odaklanmak yerine sorunun kökenine inmek zorundayız.
Başkan Erdoğan'ın "başlamayan yatırımları durdurma" kararı bu bakımdan çok önemlidir.
Herkesin gözünden kaçtı ama
Bakan Berat Albayrak'ın TCMB'nin faiz kararının
ardından, "
Merkez Bankası'nın bağımsızlığı tartışması kapanmıştır"
ifadesi de çok önemliydi.
Hele hele 2 gün sonra açıklayacağı
OVP her şeyden önemli.
Bu "önemi" fehmetmekten aciz olanları (vakitlice aksiyon alamadığı için güven bunalımına neden olanlar dahil) daha fazla taşıma lüksümüz de yok.
Kimsenin kuşkusu olmasın, biz bu sıkıntıları en kısa zamanda atlatıp daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Yeter ki seferberlik ilan edilmişçesine geceli gündüzlü çalışalım.