Biri FETÖ'yü dünyanın her yerinde sıkıştıran TİKA'yı kapatacağını söylüyor; diğeri KHK ile ihraç edilenlerin (FETÖ'cülerin) görevlerine döneceğini vaat ediyor.
Sonra ikisi bir olup, "Erdoğan, Fetullah'la görüştü" iftirasını atıyorlar.
Fetullah Gülen'in bizzat kendisi, Erdoğan'ın daha AK Parti'yi kurmadan evvel kendileri hakkında, "Evvela bunların hakkından gelmek lazım" dediğini söylüyor.
Bunlar neyin kafasını yaşıyor, anlamak imkânsız.
Halleri de ortada!
Pensilvanya'nın gözlerine bakıyorlar hâlâ.
Seçim beyannamelerinde FETÖ'nün adını bile geçirmemişler, kalkmışlar, FETÖ'yü tasfiye eden lidere lagaluga ediyorlar.
Zaten biri 15 Temmuz öncesi 23 Nisan çocuğu gibi "Yooo, ben başbakan olacağım" demişti...
Diğerinin lideri de 15 Temmuz işgal saldırısını "tiyatro" tesmiye etmişti.

*** Biri yerli otomobil projesini durduracağız; Kanal İstanbul'a engel olacağız diyor.
Diğeri, TRT'yi satacağını ilan ediyor.
Öteki mi?
O da hızlı trenleri kaldıracağını söylüyor. Göçe neden oluyormuş. ("Öküzlere zararı var, bakmaktan şaşı oluyorlar" deseydi, inanın daha az gülerdik.)
Ne diyelim; oldu olacak, havaalanlarını da iptal edin tam olsun.
PKK yandaşı HDP'nin bir "Eş Başkanı" da Türkiye'nin savunma sanayi yatırımlarının tümünü durduracağını söylüyor.
"Kamu yerel birimlerinin idari ve mali özerkliğini sağlayacağız" ifadesinin yer aldığı CHP bildirgesinde de, PKK'nın yıllar yılı dayattığı "özerklik" vaat ediliyor. *** CHP hepten enteresan bir parti haline geldi.
Bir yandan "Bunlar kazanamayacaklarını anladılar, seçimi yaptırmayacaklar" derken, bir yandan da "seçim ittifakını" Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak seçimi iptal ettirmeye çalıştılar.
Tuncay Özkan adlı bir milletvekilleri de gündüz gözüyle, "Marmaray'ı Ecevit yaptı," dedi iyi mi?
Bu hızla devam ederse duble yolları da İnönü'ye bağlayacağı muhakkak.
Ama hakkını teslim edelim:
AK Parti'nin yaptığı göz alıcı tüm hizmetlere "kendi paralarıyla mı yaptılar" şeklinde ezikçe tepki gösteren veya "AKP'nin yaptığı o Marmaray'a ben güvenmem arkadaş, her an su sızabilir, inek çıkabilir" kıvamında cart curt eden şebelek muhaliflere çıkış yolunu gösterdi.
Bu da şudur: "AK Parti'nin herkes tarafından takdir edilen hizmetlerine karşı çıkmayın; sahiplenin, biz yaptık, bizimkiler yaptı, deyin..."
CHP milletvekili bununla da kalmadı, çok ilginç bir yalan örneği de sundu: AKP, Fetullah gelirse konuşacağı için eksik belge göndermişmiş!
Bizim Mahmut Övür de kapak yaptı: "Onca sahte bilgi ve belgeyi CHP'ye veren FETÖ, ekstra bildiklerini neden tam da seçim öncesi anlatmasın?.."
Böylesi bir yalan karşısında benim nutkum tutulur, tek kelime edemem.
En fazla "lan?!" derim, başka da bir şey demem.