Gladyo değişik zamanlarda değişik aktörler ve değişik söylemelerle arzı endam etse de hiçbiri birbirinden bağımsız durumlar değildi.
"Diktatör" diye diye Menderes'i astılar.
Sonra...
Hizaya sokmak istedikleri siyasi aktörleri onun akıbetiyle tehdit ettiler.
Vesayete karşı onca söylem geliştiren "Fetullah'ın kapatma aydınları" bile en sonunda bunu yaptı.
Demek ki onların da önüne yatacağı bir "vesayet" çeşidi vardı.
***
12 Eylül 1980 öncesi bir kesim "
Milliyetçi Türkiye" bağırıyordu, diğer kesim "
Bağımsız Türkiye."
Birbirimizden sokakları kurtarıyorduk, ve böylece "
kurtarılmış mahallelerimiz" oluyordu.
Oysa
Kenan Evren'in
Bayrak Hareket Planı'nın adsız figüranlarından
başka bir şey değildik.
***
Susurluk kazasıyla derin devletin kirli çamaşırları ortaya saçıldı.
Biz "
temiz toplum" rüyaları görürken,
Fetullah'ın rüyasının gerçekleşmesi için yapı taşları döşeniyordu.
Meral Akşener'in "hizmetlerini" tee o yıllardan hatırlıyoruz.
Ardından da
28 Şubat geldi.
Sonradan anlaşıldı ki o "irtica" heyulası veya o "çağdaş uygarlık düzeyi" mavalları işin kamuflajından ibaretti.
Meğer,
28 Şubat deyince akla gelen
Müslim Gündüz-Fadime Şahin vakası bile
FETÖkulli kurgusuydu.
***
Hrant Dink cinayeti
Ergenekon ve Balyoz kumpasına uluslararası meşruiyet
sağlamak içindi. Vaktiyle yazmıştım, yineleyeyim: "
Bu milletin mana iklimine 28 Şubat'ta hunharca saldırmasaydılar, bu millete rağmen hiçbir güç Türk ordusuna 'kumpas' kurmaya cesaret edemezdi..."
***
Gezi desisesi öncesi faiz yüzde 4'lerde, dolar 2 liranın altındaydı.
Gezi bitti faiz çift haneyi buldu, dolar da 3 lirayı geçti.
Fakat bu sadece ekonomik darbe değildi. Toplumsal fay hatlarını da onarılmaz derecede kırmayı başarmışlardı.
Zaten ardından 17- 25 Aralık 2013'te
FETÖ darbe girişimi gerçekleşti. Daha sonra da
MİT TIR'larına saldırı ihaneti yaşandı...
Güç zehirlenmesiyle suçladıkları
Erdoğan özeleştiri yaptı, mesela, "
kandırıldık" dedi.
Fakat "muhalif" olduğunu söyleyenlerden tek bir özeleştiri cümlesi gelmedi.
"
FETÖ'nün kumpas malzemeleri üzerinden muhalefet yapmakla, FETÖ'nün kullanışlı aptallarına dönüştürüldük" diyebilme cesaretini gösteren
tek bir insan evladı neden içlerinden
çıkmadı, çıkmıyor?
Günlerdir bunu soruyorum, hâlâ tık yok!
Sanki aynı algı faaliyetini
15 Temmuz öncesi yapmamışlar, belirli bir sosyolojiyi FETÖ'cü hainlerin iştahını kabartırcasına hazırlamamışlar gibi...
Ve sanki bu ülkede 15 Temmuz işgal girişimi yaşanmamış gibi aynen devam ediyorlar.
CHP'nin yeni bildirgesini sevinçle karşılayan
PKK yandaşı siyasi partinin temsilcileri dahil alayının tek hedefi var:
Erdoğan'ı düşürmek!
Bu uğurda FETÖ ile kol kola girdiler, vatan savaşına "
saray savaşı" dediler, sınır dışı operasyonlara lagaluga ettiler, dolar yükseldi "
oley" çektiler, hülasa, müstevlilerin umudu haline geldiler.
Erdoğan'ı düşürmek için neyi yapmayı vicdanları kaldırmaz, bari onu söylesinler.