Soner Yalçın kısa süre önce "muhalif mahalle baskısına" aldırış etmeden çok önemli bir yazı kaleme almıştı.
Bu köşeciğin müdavimleri hatırlayacaktır, şu satırlarını da iktibas etmiştim:
"ABD'nin elinde iki 'silahı' vardı: - Biri PKK... / - Diğeri FETÖ... / Amacı; FETÖ'yü darbeyle iktidara taşıyarak, PKK'yı hedefine ulaştırmaktı:
'Birleşik Kürdistan!' / Bu sebeple... Ne 7 Haziran 2015 ve ne de 1 Kasım 2015 genel seçimleri umurundaydı! Hükümet olmak değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı indirerek iktidarı tamamen ele geçirmek istiyorlardı!.."
Takdir edersiniz ki...
Erdoğan'ı iktidardan indirmek için şeytanla bile işbirliği yapacak tıynetteki "şebelekler mahallesinde" bunları söylemek az şey değildir.
Gelgelelim...
Aynı Soner Yalçın dün öyle bir yazı yazdı ki şaştım kaldım.
Maksadım polemik değil, anlamaya çalıyorum.
Bir defasında sevgili Yılmaz Özdil, "başka ülkelerin liderleri benim ülkemin liderine hakaret edemezler" diyerek Erdoğan'ı savununca, "Erdoğan şimdi seni milletvekili yapar" yollu öyle bir mahalle baskısına maruz kalmıştı ki, ancak Erdoğan'a hakaret ederek yakayı kurtarmıştı.
Soner Yalçın'ın kimseye hakaret ettiği falan yok, ama hali bana bunu çağrıştırdı.
"Ak Parti'nin Akkuyusu" serlevhalı dünkü yazısında, yalan - yanlış bilgiler pompalanıyor diyerek gündüz gözüyle öyle "yalan yanlış bilgiler" pompalıyor ki aklınız şaşar.
O kadar ki...
Bilmeyen de tüm dünyanın nükleer enerjiden fellik fellik kaçtığını sanır.
Mesela, diyor ki, "İtalya, İngiltere, İspanya, Finlandiya, Rusya, Çin, Endonezya, Küba, Tayland ve Vietnam nükleer planlarını terk etti..."
Halbuki...
Elan yapım aşamasında reaktörlerin sayısı 56 ve bunların içinde Soner kardeşimizin "nükleer planlarını terk etti" dediği Rusya ve Çin de var.
Diğer ülkeler mi?
ABD'den Arjantin'e, Japonya'dan Fransa'ya, Çin'den Rusya'ya, Hindistan'dan Finlandiya ve Türkiye'ye kadar toplam 16 ülke.
(www.iaea.org power reactor information system / PRIS)
Google'ı çok iyi kullandığını bildiğimiz Soner Yalçın IAEA verilerine göz gezdirseydi, bugün dünya genelinde toplam 30 ülkede faal 449 nükleer reaktör bulunduğunu rahatlıkla görürdü.
Bir de, Bekir Coşkun'un (bu vesileyle tekrar geçmiş olsun, diliyorum) "Yapmayın patlatırsınız" sözüne gönderme yapıyor.
Niye mi yapamayız?
Malzeme ortadaymış. Mesela, yurdum hırsızı 2006'da Pendik'te radyokatif olduğunu öğrendikleri cihazı ormana bırakıp kaçmışmış.
Soner kardeş espri yapar da sevgili Yılmaz durur mu?
"Putin'den rica ediyorum" diyor, "bunlara tornavida bile verme, kabloları falan iyi bağla..." Bu havalar nedir bre?
Suyun kaldırma kuvvetini Emin Çölaşan'ın dedesi, kuantum fiziğini de Bekir Coşkun'un haminnesi buldu da bizim mi haberimiz yok?!
Tornavida bile verme ha?!
Yahu bu ülkede insansız hava araçlarını (İHA) ve silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) kim yaptı?
"Badem" diyerek aşağılamaya çalıştığınız Sayın Erdoğan'ın damadı değil mi?
Yanlış anlamayın lütfen, espri denemelerinize lafım yok.
Lakin Kılıçdaroğlu bunları gerçek sanıp sayenizde "yürüyen espriye" döndü, onun günahından ne yapacaksınız!