Görüşlerine sıklıkla başvurulan adı lazım değil "özgürlükçü solcu" bir profesör vardı.
Gezi zekâlıların ayaklanması sırasında telefonla uzun uzun hasbihâl etmiştik.
Ben ne dediysem bir fazlasını söylemişti.
Mahut kalkışmayı çok vahim bulmuş, oluşturulmaya çalışılan ortamı da 60 İhtilali öncesine benzetmişti.
"Hocam bunları canlı yayında da söyler misin?" deyince, "hayhay, seve seve" karşılığını vermişti.
Neyse, uzatmayayım; o dönemde program yaptığım televizyon kanalına davet ettim, geldi.
Fakat...
Canlı yayında tam tersini söyledi.
Ama hocam telefonda böyle konuşmuyordunuz, demedim. Deyip de küçük düşürmek, utandırmak istemedim.
Dahası, utandırmaktan utandım...
Sadece acıdım; mahalle baskısı koca profesörü ne hale getirmiş, dedim.
***
Bilenler bilir, mahalle baskısı sinema- dizi sektöründe bin kat daha fazladır.
O kadar ki,
Erdoğan karşıtlığı uğruna istersen
PKK'yı istersen
FETÖ'yü destekle, ne gam.
Erdoğan'dan nefret et yeter!
Kimi "oyuncular" da mensubu oldukları mahallenin atmosferiyle hepten kaptırıp gidiyorlar. Mesela,
Füsun Demirel, "gerilla annesini oynamak istiyorum" demişti.
Ne zaman mı?
Kılıçdaroğlu'nun
PKK'lılara "
hendekteki arkadaşlar" şeklinde hitap ettiği,
Ataol Behramoğlu gibi "aydınların" da bir bildiri yayımlayarak "hendek terörüne" karşı Mehmetçiğin verdiği savaşa, "
Saray savaşı" dediği günlerde.
Demem o ki...
Böylesi bir dönemde mensubu olduğu mahallenin iltifatını kazanmak için
Füsun Demirel mahut çıkışı yapmıştı.
Gerçi o bu çıkışı çok farklı (biraz da komik) şekilde tevil etmişti. "
Bahsettiğim, İtalya iç savaşında faşistlere karşı mücadele vermiş, ülkesinin kurtuluşu için savaşmış milis kadınlardır" demişti.
Demek Türkiye'de İtalyan iç savaşı çekilecek,
Füsun Hanım da milis annesi oynayacaktı.
Gülmeyin.
Önemli olan tevil etme gereği duymasıydı.
***
Geçen gün Twitter hesabından, "
Üçüncü yılım ve sadece işimi istiyorum... Çalışmak... Herkes gibi... Hiç mi yürekli bir yapımcı yönetmen kalmadı (...) Sadece bir işi bile çok gördüler. Ben iyi değilim..." ifadelerini paylaştı.
Üzüldüm!..
Bu tweetini paylaşan Toros Tarık gibi kaçak
FETÖ'cüleri görünce onun adına daha da üzüldüm.
Zira, "
gerilla annesini oynamak istiyorum" derken,
FETÖ'cülere anne olmuş gibi bir duruma düşmüştü.
Füsun Hanım'ın şuncağızı aklına düşürmesini isterim:
"
Çocuğum olsa askere göndermem" diyen, PKK elebaşını öven (kendisine çırak olamayacak yetenekteki) o oyuncu hiç boşta kalmıyor.
DHKP-C'li o çocuk da!
İsmi bende mahfuz bir başka başrol oyuncusu da "
Şehid Mehmetçik" repliğini söylemekten bile imtina etmişti ama şu an bir dizide çalışıyor.
Mesele cesaret değil
Füsun Hanım.
Mesele, sizin mahalleye mensup milyon dolarlar kazanan o yapımcı şirketlerin ikiyüzlülüğü.
Öyle dolduruşa getirirler sonra da yüzüstü bırakırlar.
Bu da yeni bir şey değil hep böyleydiler.