İzmir'de muvazzaf bir subayın açıklamasını aylar öncesinden okuduğumda hayret etmiştim.
"Bende ByLock yok ama ben FETÖ'cüyüm" demişti, "garnizonda benim gibi olan çok, onları ne yapacaksınız?!"
Geçen gün bundan çok daha vahim bir olay yaşandı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Güler'in koruma müdürü Yüzbaşı Burak Akın gitti Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne, "Ben FETÖ üyesiyim" dedi, iyi mi?
E tabii herkes şoke oldu!...
Nasıl şok olmasın; söz konusu yüzbaşı, 15 Temmuz gecesi darbecilere direndiği, hatta bu uğurda yaralandığı için "kahraman" ilan edilmişti.
Peki ne oldu da böyle bir itirafta bulundu?
ByLock mu çıktı onda? Yok...
E'eee?...
E'si, örgütün isteklerine artık tahammül edememiş.
Böyle diyor, fakat örgütün ondan ne yapmasını istediğini bilmiyoruz.
Belki de itirafta bulunmamış, suikast tasarlıyorken yakalanmış, ama maslahat icabı medyaya böyle yansıtılmıştır, bilemiyoruz.
Şayet öyleyse bu yüzbaşının en yakınında bulunduğu Org. Güler başta olmak üzere nerelere ulaşabileceğini düşünmek bile korkunç.
***
Demek ki, her ByLock kullanmayan kripto değildir, diyemeyiz.
Peki...
Telefonunda ByLock çıkan herkes
FETÖ'cü mü?
Geçen gün
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, FETÖ'nün gerçek
ByLock kullanıcılarının tespitini
engellemek içim 11 bin
480 kişinin GSM numarasını,
kullanıcıların iradesi dışında
ByLock IP'lerine yönlendirildiğinin
tespit edildiğini açıkladı.
FETÖ bu şeytanî tuzağı,
eski TUBİTAK çalışanı ve FETÖ firarisi Kemalettin Cengiz Erbakırcı'nın geliştirdiği "
Mor Beyin" adlı uygulama ile gerçekleştirmiş.
Herhangi bir şarkıyı dinlemek veya ezan vakitleri öğrenmek maksadıyla internete giren yurdum insanı, "Mor Beyin" tuzağının kapsama alanındaydı.
Çok şükür bu kumpas da deşifre edildi de mağduriyetler bitti.
Bütün bunlar örgütün hâlâ aktif olduğunun göstergesi.
Malumunuz, 15 Temmuz işgal saldırısına "tiyatro" diyen
FETÖ'nün siyasi ayağı zaten baştan beri aktif.
Hangi süper güçle adı konulmamış bir savaşın içinde olduğumuz unutulmasın.
Mevzubahis olan Türkiye'nin beka sorunudur.
***
Müstevliler amaçlarından vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler.
O halde direnişi de tahkim ederek kesintisiz kılmak şart.
Bu vatana gönül veren sağcı solcu, Kürt Türk, Alevi Sünni, muhafazakâr modern herkesi direniş cephesinde toplayacak kuşatıcı bir dili inşa etmek zorundayız.
Sevdirmeliyiz, nefret ettirmemeliyiz.
Kuşatmalıyız, dağıtmamalıyız.
Lakin, mor beyinli bozgunculara, gevşeklere ve AKP'li fırıldaklara karşı da agâh olmalıyız.