S-400 füze savunma sistemi için "uyumsuz" demiş, güzel insan Kemal Bey.
Nasıl şappadak anlamış bunu, anlamadım!
Danışmanlarına sormuştur, diyeceğim...
En bilgili danışmanı Doç. Dr. Fatih Gürsul'du; o da ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle FETÖ'den tutuklu.
Savunma uzmanlarından brifing aldığını da hiç sanmam.
Bilgiye pek ihtiyaç duyan bir tarzı yok çünkü.
Malumunuz, daha çok içinden geldiği gibi konuşuyor.
Hiç içinden geldiği gibi konuşmasaydı referandum arifesinde, "başbakan ile cumhurbaşkanı anlaşamazsa ne olacak" der miydi?
İçinden gelmediği zamanlarda da "uyumlu" olmaya dikkat ediyor.
İtiraf edeyim:
Kemal Bey'in "uyumlu" halini değil, içinden geldiği gibi kaptırıp gittiği halini seviyorum.
Belki bu haliyle "talihsiz bedevi" misali biraz şanssız ama çok sevimli, çok özgün.
ABD ile, FETÖ ile "uyumlu" olunca öyle mi ya!
Tek kelimeyle: Berbat!

*** Şu akıllara bakın:
Rusya'yla sözleşmesini yaptığımız S - 400 füze savunma sistemi ABD'den aldığımız silahlarla "uyumsuzmuş!"
Efendim neymiş; ABD'yle "uyumsuz" silahlar olumsuz sonuçlar doğururmuş.
ABD de tastamam aynı "argümanı" öne sürerek karşı çıkmıştı mezkûr sistemi almamıza.
İnsan hiç değilse ifade tarzını değiştirir; bu kadar da kör gözüne parmağım olur mu?
Hepsinden geçtim; ABD de Türkiye ile "uyumsuz", onu ne yapacağız Kemal Bey?
Onca isyanımıza rağmen binlerce TIR silahla PKK'nın Suriye kolunu ordulaştırıyor!
Yok öyle bir şey, diyebilir misiniz?
Diyemezsiniz!
ABD bile inkâr etmezken nasıl diyeceksiniz ki zaten!
Peki bu denli hayati önemi haiz bir konuda neden tek laf etmiyorsunuz?
ABD'nin PKK'nın Suriye koluna verdiği silahlar Türkiye sınırları içinde ele geçirilen PKK'lıların üzerinden çıktı Kemal Bey...
Buna da mı bir şey demeyeceksiniz? *** Müstevliler sistemin dışına çıkmanın bedelini ödetmek için uluslararası toplumu hazırlamaya çalışıyorlar.
Bu nedenle Türkiye aleyhtarı küresel algı operasyonu tam gaz sürüyor.
Kestirmeden söyleyecek olursak:
Lozan'la kazandığımız mühlet bitmiş, işgalcilerimiz geri dönmüştür.
Sayın Erdoğan, "Öleceksek adam gibi ölelim" diye rest çekerek "istiklal-i tam" tavrını ortaya koymuştur.
Bu aziz millet de 15 Temmuz'da çıplak ellerle işgalcilerin tanklarını durdurmuştu.
Saldırı bitmemiştir.
PKK'nın Suriye koluna silah verilmesi bunun en basit göstergesidir.
Direniş de sürüyor, sürecektir.
Lakin direnişi tarumar etmek için her yolu deneyeceklerdir.
AK Parti'yi ruhundan yani Erdoğan'dan kopartarak müstevlilerle "uyumlu" (Batıyla iyi geçinen) AKP'ye dönüştürmek istiyorlar.
Tıpkı...
"Ya istiklal ya ölüm" diyen Atatürk'ün CHP'sini müstevlilerle "uyumlu" yeni CHP'ye dönüştürdükleri gibi.