Taşeronları FETÖ kuyruğu fena halde kaptırınca açıktan açığa devreye girdiler.
İran, ambargo vesaire, işin hikâyesi. Zaten başka ne diyeceklerdi.
Öyle bir iddianame hazırlamışlar ki, yersen de bu, yemesen de bu dercesine.
Tutuklanmasına karar verdikleri eski bakanlardan Zafer Çağlayan'ı da hâlâ milletvekili sanıyorlar, iyi mi?
Hilal Kaplan dünkü yazısında haklı olarak sordu: "ABD, egemen başka bir devletin bakanını nasıl, hangi hakla dinledi ve hangi anayasal meşruiyete dayanarak bunu dava konusu yapabildi?.."
Nerden bakarsanız bakın skandaldır bu!
***
Esas randımanı
MİT TIR'ları kumpasından alacaklardı.
Olmadı.
Erdoğan'ın şahsında
Türkiye Cumhuriyeti'ni
Lahey'de yargılama hevesleri
kursaklarında kaldı.
Taşeronları ellerine gözlerine bulaştırdılar.
Fazladan,
Enis Berberoğlu da tutuklandı.
Hatta...
Mahut kumpasta
FETÖ ile işbirlikçilik yaptığı gerekçesiyle
Kılıçdaroğlu da kamu vicdanında mahkûm oldu.
Haliyle,
MİT TIR'ları tertibinden yürüyemediler.
Mecburen, FETÖ'nün17 - 25 Aralık 2013'teki "yolsuzluk" susturuculu yargı darbe teşebbüsünden elde ettikleri "malzemelere" döndüler.
Nasılsa...
"
Kol saati" komutuyla hipnoz olmuş gibi aklını yele veren, kafasını "
ayakkabı kutusuna" gömen kullanışlı aptallar zibil gibi.
***
Şu hale bakın:
Türkiye komşusu
İran'la ticaret yaptığı için
ABD tarafından cezalandırılmak isteniyor, kimi solcularımız da havalara zıplıyor!
ABD emperyalizminden medet ummak utancı bir ömür onlara yeter.
Geçelim.
Ya müstevlilere kuyruk sallayan sözde
Atatürkçülerimiz...
Mustafa Kemal'in "
Ya istiklal ya ölüm" diskuru ne oldu efendiler?
Hele...
Ya o gevşekler, mürailer,
AKP'li fırıldaklar.
Nasıl da eşzamanlı "
homurtular" çıkartmaya başladılar.
***
ABD'nin hedefi belli:
15 Temmuz'da taşeronlarının başaramadığını
Reza Zarrab davası üzerinden başarmak.
Yani, Türkiye'ye diz çöktürmek.
Yazık ki yazık, saldırının topyekûn ve kesintisiz olduğu gerçeği hâlâ adamakıllı anlaşılmış değil.
Anlayanlar da yazık ki yangından mal kaçırmak derdinde.
Mesela, ABD'nin Zarrab davasıyla Türkiye'ye şantaj yaptığını dermeyan eden
Aydınlık yazarı İsmet Özçelik yazısının sonunda, "
Defolu yöneticiler, Türkiye'nin güvenlik sorunu" diyebiliyor.
Türkiye "defolu yöneticileri" olduğu için mi hedefte?
Yapmayın Allah aşkınıza!..
Chavez'in veya
Musaddık'ın "defosu" neydi de alaşağı edildi. Veya, İran halkının "defosu" neydi de 79'da mal varlığı donduruldu?..
Saldırı topyekûndur.
Direniş de öyle olmalı.
Hiçbir şekilde bozgunculara fırsat verilmemeli.