ABD eski başkan yardımcısı Joe Biden'ın, Can Dündar'a bir "hero" tişörtü giydirmediği kalmıştı.
Unutmuş olamazsınız...
Ayağının tozuyla, "senin baban bir kahraman" demişti "elemanın" oğluna.
Sonuç mu?
Biliyorsunuz işte, "eleman" hapisten çıktı ve yurtdışına kaçtı. Şimdi FETÖ'nün açtığı yolda kurduğu ülküde "eylemlerini" sürdürüyor.
E tabii istikşahi dönem sona erince bu tarz gelip gitmeler de kâr etmemeye başladı.
Mesela, Almanya şansölyesi Deniz Yücel adlı o eleman için az gelip gitmedi.
Sonuç?
Merkel eli boş döndü.
Trump da FETÖ papazı Andrew Craig Brunson'un serbest bırakılmasını Erdoğan'dan özellikle istedi.
Peki ne oldu?
Ne olacak; bağımsız Türk yargısı, İzmir'de, FETÖ papazını "casusluktan" tutuklu yargılamaya devam ediyor.
***
Almanya uyruklu
Peter Frank Steudtner'in de içlerinde
yer aldığı o "ekip" için bakalım
kimler gelip gidecek?
Büyükada'da yakalanmışlardı hani.
Gerçi herkes için de gelmeleri şart değil.
Zaten algı marifetiyle üzerimize fasılasız geliyorlar.
Şayet 15 Temmuz'da FETÖ'nün tanklarına teslim olsaydık rejimimiz totaliter olmayacak, tam demokrasiye ulaşacaktık.
FETÖ'cü bir marangozdan direktif alan yargı mensupları da "icraatlarını" aynen
sürdürecek,
Aydın Doğan'ın kıymetlisi Taha Akyol da
"
hukukun üstünlüğü" diye
şakıyacaktı.
Olmadı.
Olmayınca kuşatmaya başladılar.
Ne ki, yürekler bir çarptıkça tüm kuşatmaların hava cıva olduğunu biliyorlar.
Onun için de "
bozguncuları" devreye sokmakta gecikmediler...
Kim dillendirirse dillendirsin, "
kontrollü darbe" söylemi tastamam bozgunculuktur, lamı cimi yok.
***
O "adalet" yürüyüşü de sonuç itibariyle FETÖ'cü sanıklara cesaret aşısı olmaktan öteye geçmedi.
Bu sanıklardan birine...
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Özbağ soruyor: "
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda askerlerin dışarı çıkması için emir geldiğini söylüyorsun. Kim olduğu belli olmayan biri arıyor ve sen de takır takır dediklerini yapıyorsun, askeriyede işler böyle mi işliyor? Kim aradı seni, rütbesi nedir?.."
FETÖ'cü tuğgeneral eskisi sanık Aygün'ün cevabı ne biliyor musunuz?
"Beni kimin aradığını bilmiyorum..."
Evet, yanlış duymadınız;
emri uyguluyor ama emri verenin
kim olduğunu bilmiyor!
Telefonla değil de bizzat yanına gelerek emir verselermiş, bu sefer de, "
Emri yerine getirdim ama kimin emir verdiğini göremedim; yüzü maskeliydi" diyecekti.
Tıpkı
Kılıçdaroğlu gibi.
Baykal'la ilgili görüntüleri kimden alıp da izledin diye sorulunca, "
Görüntüleri getiren kişiler maskeliydi yüzlerini, kim olduklarını göremedim" demişti.
Geçen gün "
ödlek değilsen çık karşıma" diye diktatör
deyip durduğu
Erdoğan'a meydan
okudu.
Gülmeyin...
Bence
Sayın Erdoğan da gülmesin.
Kılıçdaroğlu'nun cesaretini ödüllendirsin. "
Hero" yazılı bir tişört hediye etsin.
Bence çok yakışır.
Ya sizce?