Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Gazeteciler ve siyaset

SABAH'TAN MEKTUP

Siyaset, benim gözümde kutsal bir uğraş. Çünkü demokratik rejimlerde halka hizmet sadece siyasetçiler aracılığıyla götürülebilir ya da götürülmeli.
Gazetecilik de benim gözümde kutsal bir meslek. Çünkü siyasilerin halka hizmeti adil, eşit, şeffaf ve çıkarsız götürüp götürmediklerini gazeteciler denetleyebilir ya da denetlemeyi görev edinmeli.
O nedenle siyasiler ile gazeteciler arasındaki ilişkiler, mümkün olduğunca mesleki çerçevenin dışına taşmamalı.
Gazeteciler, "Siyasilerden dost olmaz", siyasetçiler de "Gazetecilerden dost olmaz" ilkesini asla unutmamalı.
Çünkü birbirlerinin ters kutbu olan iki grup arasındaki bağlar, mesleki çerçevenin dışına taşarsa bu "Ensest ilişki" olur.
Dünyanın tüm ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'de de bunun yığınla örneğini gördük. Son olarak bir gazeteci ile bir siyasinin "Makara" muhabbeti ve o muhabbetin yıkıcı sonuçları olanca sıcaklığıyla ortada duruyor.

***

Siyasetçilerin politikayı bıraktıktan sonra gazeteciliğe yönelmelerini anlarım. Deneyimleri tüm toplum için yararlı olur.
Gazetecilerin mesleği bıraktıktan sonra siyasete yönelmelerini de bir ölçüye kadar anlarım. Deneyimleri tüm siyasetçi sınıfı için yararlı olabilir.
Ama gazetecilerin mesleğini icra ederken siyasi yatırım yapmalarını kabul edemem.
Dahası, gazetecilerin mesleğini icra ederken, sistemli olarak sadece kendi ideolojilerine hizmet edecek bir çizgi tutturmalarını asla kabul edemem.
Ve başları sıkışınca ideolojilerinin temsilcisi siyasi kuruluşa kapağı atmalarını ne mesleki açıdan etik bulurum, ne de insani açıdan ahlaki.
Rakibimiz Hürriyet Gazetesi son dönemde bunun örneklerini cömertçe sergiledi.
O gazetenin başyazarı yıllar boyunca iktidara ve yürütmenin başına aralıksız ve ölçüsüz olarak verip veriştirdikten sonra -bugün kendisinin de yüzünün kızardığına inandığımtümüyle etik dışı bir skandala imza atınca, çareyi CHP'den dokunulmazlık zırhına bürünmekte aradı.
O gazetenin genel yayın yönetmeni yıllarca ana muhalefet partisine ve liderine diğer siyasi partilere göre alabildiğine orantısız destek verdikten sonra, tam da Yeni Türkiye'nin doğuşunun arefesinde görevi bıraktı ve birkaç hafta sonra "Hizmetinin bedeli" olarak CHP yönetimine paraşütle atlayıverdi.
***

İyi ki, Ankara'ya sadece günübirlik gidiyorum.
İyi ki hiç ama hiçbir siyasiyle mesleki ilişki dışında dostluğum yok.
İyi ki, görevi bıraktıktan sonra sadece huzurlu bir emekliliğin düşlerini kuruyorum.
***

Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA