Kente hâkim Boztepe'nin üstünde toplanan yağmur bulutlarının biraz serinlettiği Cumhuriyet Meydanı'ndaki topluluğun içten sevgi gösterileri karşısında Erdoğan yutkunuyor, duygularının sesine yansımasını zorlukla bastırabiliyordu:
"Ordulular, size can kurban... 30 Mart'ta tarih yazdınız..."
30 Mart yerel seçimlerinde Ordulular, ildeki 20 belediyenin 20'sini de AK Parti'ye emanet etmişlerdi...
***
Platformun birkaç metre ötesindeki bir ağacın altında Erdoğan'ı dinlerken, yanıma Ordulu bir politikacı geldi.
"Buranın siyasi yapısını biliyor musunuz" diye sordu. "Hayır" anlamında başımı salladım, anlatmaya başladı:
"Ordu halkı sol eğilimlidir. 1950-1960 arası İsmet Paşacı'ydı, 1970-1980 döneminde Ecevitçi oldu. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti dalgasına direnen ender illerden biriydi. 8 milletvekilliğinin 6'sını CHP aldı, DP sadece 2 çıkarabildi. Hele 1957'de 10 milletvekilliğinin 10'unu da CHP'ye verdi, rahmetli Adnan Menderes çıldırdı.
Ordu ilçelerinden sadece Ünye sağa oy verirdi. Çünkü orada Gürcü kökenli epey yurttaş vardı. Onlar sağda kalmışlardı.
2002'den itibaren durum değişti. Ordulular sandıktan hep AK Parti'yi çıkardı. Örneğin son seçimde 6 milletvekilliğinin 5'ini AK Parti aldı, CHP zar-zor bir vekillik kurtarabildi.
Hem de Ordu'da çok ciddi bir Alevi nüfusu olmasına rağmen. Burada 80 bini aşkın Alevi yaşıyor. Ve onların da yüzde 80-90'ı AK Parti'ye, Başbakan Erdoğan'a oy veriyor.
Burası kardeşliğin en huzurlu yaşandığı diyar. Bir mabedimiz var; altı cami, üstü cemevi. Herkes avluda toplanır, Sünnisi camiye, Alevisi cemevine girip ibadetini yapar, çıkışta herkes kol kola ayrılır..."
***
Ordulu politikacı yine sordu: "Ordulular niye Erdoğan'a ve AK Parti'ye oy veriyorlar dersin?" "Bilmiyorum" anlamında başımı salladım. Açıkladı:
"Çünkü son 12 yılda çağ atladılar. Hayat standartları, yaşam kaliteleri, refahları kat be kat yükseldi. Ve bütün bunları AK Parti iktidarının, Erdoğan hükümetinin sağladığını biliyorlar.
İşin püf noktası şu: Görünüşte Erdoğan'a, AK Parti'ye oy veriyorlar ama aslında oylarını kendilerine veriyorlar. Rahatlarının, zenginliklerinin, standartlarının, yaşam kalitelerinin korunmasına oy veriyorlar. Saydığım bu kriterlerin daha da ileriye götürüleceği inancına oy veriyorlar..."
***
"Haydi bana eyvallah" dedi politikacı...
Alanı çevreleyen evlerin balkonlarına asılmış pankartları incelemeye başladım. Birinde şöyle deniyordu:
"Yakışır usta cumhurun başına / Sana olan sevda döndü Ferhat-Şirin aşkına / Vermez Ordulular gönül senden başkasına / Sefalarla geldin bu ilin karşısına..."
Bir diğeri şöyleydi:
"Hiç eğilmeden hep dimdik arslanlar gibi durdun / Sen bu milletin gönlünde yıkılmaz taht kurdun..."
***
Yağmur bulutları Boztepe'nin zirvesini tamamen sarıp sarmalamıştı. Kim bilir belki de yağıyordu... Alana Boztepe'nin serinliği ve akşamın son ışıkları çökerken Erdoğan konuşmasını bitirdi.
Alandan ayrılırken bir Ordulu arkasından haykırıyordu:
"Ayağına taş dokunmasın Sayın Cumhurbaşkanım. Yolun açık olsun..."
