SABAH'ın eğitimde köklü reform ve dershaneler tartışmasında sergilediği duruş, kamuoyunun çok geniş bir kesiminin desteğini aldı.
Bununla birlikte, az da olsa, "Niye bu kadar açıkça ve olanca gücünüzle taraf oldunuz" eleştirileri de kulağımıza geldi.
Cevaplayayım.
Bir: Toplumun, dolayısıyla Türkiye'nin geleceğini belirleyecek böylesine stratejik, bu kadar hayati bir konuda "Devekuşu politikası" izleyemeyiz. Asla!
İki: "Bitaraf olan bertaraf olur" deyişini veya kuralını hiçbir zaman unutmuyoruz. Asla!
Üç: Hükümetin planladığı köklü eğitimöğrenim reformunun Türkiye'nin hayrına olduğuna içtenlikle inanıyoruz.
Dört: Başbakan Erdoğan'ın da dün Trabzon'da belirttiği gibi, çocuklarımızın yarış atına döndürülmeleri vicdanımızı sızlatıyor.
Beş: Dershanelerin geniş bir sömürü çarkının ana dişlisi olduğu görüşünü taşıyoruz.
Altı: Dershanelerin sadece sömürü çarkının ana dişlisi değil, onun yanı sıra, belki ondan da önemlisi, hem aileler, hem de çocuklar için "Umut taciri" rolünü oynadıklarını ayan-beyan görüyoruz.
Yedi: Böyle bir eğitim sistemiyle Türkiye'nin yarınlarının sağlıklı ve güvenli olmayacağını düşünüyoruz.
Ve son söz:
SABAH olarak sonuna kadar bu çizgimizi koruyacağız.
SABAH olarak Türkiye'yi çağdaş eğitim sistemine taşıyacak, çağdaş uygarlık düzeyine yükseltecek reform girişimini sonuna kadar savunacağız.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.