Ona "Dr. Death" deniyor.
Yani, "Doktor Ölüm". Bir başka lakabı: "Afrika'nın Doktor Mengele'si". Çünkü, onun işi ölüm silahları geliştirmek.
Kimyasal, biyolojik ve bakteriyolojik silahlar.
20-25 yıl kadar geriye gideceğiz.
O dönemde ırkçı Beyaz azınlık rejiminin hüküm sürdüğü Güney Afrika'da askeri doktor (Not:
Tümgeneralliğe kadar yükseldi) Wouter Basson gizli bir projenin başına getirildi: "Project Coast". Yani, "Kıyı Projesi".
Adına bakıp da projenin deniz kıyısında site inşa etmeyi amaçladığı izlenimine falan kapılmayın. Proje, Beyaz azınlığın korkularını yansıtıyordu: "Ya birgün Siyah çoğunluk topluca isyan ederse?"
Çünkü, 1976'da Siyahlar ayaklanmış ve ülke uzun süre kaosa yuvarlanmıştı. İşte bu korkunun tekrar gerçekleşmesini önlemek için bir "Önlemler Paketi" hazırlanacaktı.
Paket? Kitlesel silahlar!
Doktor Basson görevi seve seve kabul etti. Çünkü o da ırkçıydı. "Tıp benim tutkum, savaş ise mesleğim" diyordu sık sık.
Sadece ırkçı değildi, hayal gücü ve yaratıcılığı sınır tanımayan bir ırkçıydı. Öyle silahlar üretti ki, insanın inanası gelmiyor: Antraks'lı sigara ve mektup zarfı, Botulinum'lu süt, zehirli şemsiye ve tornavida, Parabokson'lu viski...
Bitmedi; en yüksek dozlu fare zehiri olan Tallium. (Not:
Nelson Mandela'nın hücresinde Tallium'la zehirlenmesi bile planlandı.) Bitmedi; Siyahlar'ın gettolarında sudan ucuza satılmak üzere Ekstasi ve Mandraks.
Bitmedi; Siyahlar'a yaymak üzere ebola, HIV, kolera virüsleri...
Bitmedi: Ve bu virüslerin bulaştırıldığı, Siyahlar'ın sevdikleri renklerde hazırlanmış tişörtler!
Tüm bu zehirleri ya da silahları "Yavaş yavaş öldürmek, kurbanların doğal bir ölüm sonucu hayatlarını yitirdiği sonucu yaratmak" mantığıyla geliştirdi.
Ünü istihbarat çevrelerinde hızla yayıldı: İsviçre, ABD, İngiltere, İsrail. Doktor Basson'u yakından izlemeye ve gizlice temas kurmaya başladı.
Sadece onlar mı? Saddam Hüseyin'in Irak'ı ile Albay Kaddafi'nin Libya'sı da.