SABAH'TAN MEKTUP

Ne zaman Michel Sailhan'ın adı geçse Halep'in o ünlü sabununu hatırlarım. Michel Sailhan? 2009'dan bu yılın ortasına kadar AFP'nin (Agence France Presse) İstanbul bürosunu yöneten Fransız gazeteci. Tam adı: Michel Jean Bernard Sailhan.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın bazı yurtdışı gezilerine Sailhan da katılmıştı. Bu gezilerden biri Gül'ün 15-17 Mayıs 2009 tarihlerindeki Suriye ziyaretiydi. İşte o gezide Sailhan'la birlikte birkaç kalıp Halep sabunu almıştık.
Bu yaz aylarında Sailhan ziyaretime geldi. "Görev sürem doldu" dedi, "Paris'teki merkeze dönüyorum..." Zaten İstanbul'dan önce de AFP'nin Paris'teki merkezinde politika haberleri bölümünde çalışıyordu.

***
Meğer Paris'e dönmesi ile bölgemize geri gelmesi bir olmuş sevgili Berdard'ın. Geçen ay AFP'nin Atina bürosuna atanmış. Geçici görevle. Üç aylığına.
Nereden öğrendim? AFP'nin kurumsal internet sitesinde yayınlanmaya başlanan "Geçici bir Atinalı'nın günlüğü" yazılarından.
Komşu'da bitmek bilmeyen krizin günlük yaşama yansımalarını öyle trajik örneklerle anlatıyor ki, içiniz sızlar.
***
Neyse... Konumuz o değil.
Sailhan, henüz iki bölümü yayınlanan Atina günlüklerinde bizim meslekte sıkça hatırlatılan bir anekdotu aktardı:
"Gazeteci bir ülkede iki saat geçirince uzuuun bir makale döşenir. İki gün geçirince kalııın bir kitap yazar. İki yıl geçirince hiçbir şey yazmaz; çünkü artık her şey içinden çıkamayacağı kadar karmaşıklaşmıştır."

Gerçekten de öyle. Bir ülkede, bir kentte uzun süre yaşayınca, her şey olağanlaşıyor. Haber konusu olması gereken gelişmeler, günlük yaşamınızın bir parçası haline geliveriyor.
Kısacası, mesleki refleksleriniz siz farkına varmadan uyuşmaya başlıyor.
***
Sailhan'ın bu anekdotunu okur okumaz Atina muhabirimiz sevgili Stelyo Berberakis'e bir sipariş verdim.
Başbakan Erdoğan, atv-ahaber ortak yayınında benim ve SABAH'ın üç yazarının sorularını yanıtlarken, Heybeliada'daki ruhban okulunun açılmasının Atina'daki Fethiye Camii'nin restorasyonu için TİKA'ya izin verilmesi koşuluna bağlı olduğunu açıkladı.
Stelyo'dan işte önemli bir diplomatik pazarlığın konusu haline gelen Fethiye Camii'ni konu alan haber hazırlamasını istedim.
Bugün yayınladığımız geniş ve güzel haber işte böyle doğdu.
Diyeceğim o ki, SABAH'ta refleksler körelmez. Körelmesine izin vermeyiz.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...