Büyük SABAH ailesinin değerli üyeleri; aslında haftaya harika bir diziyle başlayacaktık. Batılılar'ın "Grand reporter" dedikleri özel ve kıdemli gazeteci türünün ülkemizdeki en başarılı örneklerinden olan Nur Batur'u Kuzey Afrika'ya gönderdim.
Tam da Tunuslular'ın Zeynel Abidin Bin Ali'den kurtulmalarının ilk yıldönümünü kutladıkları sırada.
Batur, Tunus'ta cumhurbaşkanından başbakana, iktidarın büyük ortağı Ennahda liderlerinden şeriat yanlısı Selefiler'e kadar yeni dönemin tüm önemli aktörleriyle görüştü.
Oradan Libya'ya geçip başta Ulusal Geçiş Konseyi lideri Mustafa Abdülcelil olmak üzere Kaddafi sonrası dönemi biçimlendiren birçok isimle söyleşiler yaptı.
Döndü ve o gün KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş hayata gözlerini yumdu. Denktaş'la son röportajı yapmış, ayrıca onun Kıbrıs davasına adanmış hayat öyküsünü kitaplaştırmış kişi olarak Nur Batur'un bu ölüme kayıtsız kalması elbette düşünülemezdi. O son söyleşiyi devreye soktuk. Nur Batur şimdi Lefkoşa'da. Denktaş'ı son yolculuğuna uğurladıktan sonra dönecek ve "Bin Ali ve Kaddafi'nin ardından Tunus ve Libya" dizisini tamamlayacak.
Bu da, dizimizi en erken haftanın ikinci yarısında sizlere sunmaya başlayabileceğimiz anlamına geliyor.