Aslında yazımın konusu tam "SABAH'tan Mektup"luk. Ama mektup hafta başlarında yayınlanıyor. Yani daha 6 gün var.
İki mutluluğumu sizlerle paylaşmak için doğrusu 6 gün bekleyemem...
***
Üzerinize afiyet, 10 gündür ağır grip geçiriyorum. Gece bir üşüme, bir terleme, bir üşüme, bir terleme derken, sabahı ettim.
Hayli güçten düşmüş olarak gazeteye geldim.
Baktım, masamda bir dosya duruyor.
Açtım. Bir notun iliştirildiği 12 sayfa yazı ve de 15 fotoğraf.
Notu okur okumaz ne halsizlik kaldı, ne uykusuzluk. Şöyle deniyordu: "Sevgili Erdal Şafak,
Görev tamamlandı. 10 parça yazı gönderiyorum. 9'u Ali Şen'le görüşme. Biri de 'Yarınki yazıda neler olacağının' anonsu.
Ali Şen telefonda sana da söyledi; Fener yönetimi UEFA konusunda dersine iyi çalışmamış.
Ali Şen benim yanımda Şenes Erzik'le telefonda 1.5 saat konuştu.
Şenes Erzik bildiklerini Ali Şen'e anlattı. Yani Ali Şen'in UEFA konusunda verdiği bilgiler bu kaynaktan.
Ali Şen bugün-yarın Başbakan Erdoğan'la konuşabilir. Aradı, mesaj bıraktı.
Şen'in TFF Başkanı ile de teması var. Yarın TFF konusuna gireceğim.
Ali Şen, Şenes Erzik'e dedi ki: 'Basın toplantısından vazgeçiyorum, sadece tek adrese konuşacağım. SABAH'a... Yavuz Donat'a...' Ki bunları sana da anlattı.
İlgine ve bilgine. Sevgiyle. İyi bayramlar dileklerimle."
Ve altında imza: Yavuz Donat
***
Sevgili Ali Şen Fenerbahçe'nin ombudsmanı. Akil adamı. O nedenle SABAH aracılığıyla futbol camiasına, Fenerbahçe'ye ve milyonlarca Fener taraftarına gönderdiği mesajların büyük yankı uyandıracağından eminim.
5 Eylül'de basın toplantısı düzenlemeyi planlayan Ali Şen neden fikir değiştirip sadece SABAH'a konuşmaya karar verdi?
Yanıtı son derece basit: Çünkü konuştuğu kişinin, sevgili Yavuz Donat'ın, sözlerini çarpıtmayacağından adı kadar emindi. Ve çünkü, SABAH'ın Yavuz Donat'ın yazdıklarını da, Ali Şen'in söylediklerini de virgülüne dokunmadan yayınlayacağını biliyordu.
Bu güvene ulaşmak, daha önemlisi bu güveni korumak kolay değil.
***
Derken, Ankara Haber Müdürümüz Mutlu Çölgeçen'den bir mail geldi. Konusu: Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden 27 Nisan 2007 tarihli e-muhtıranın kaldırıldığı bilgisi.
Şöyle diyordu Mutlu: "Erdal Ağabey, hatırlarsınız, e-muhtıranın siteden kaldırılacağını 3 Ağustos'ta sürmanşetteki 'Normalleşmeye iki ince ayar daha' haberinde açık bir şekilde vermiştik."
Hatırlamaz mıyım...
Mutlu'ya "Genelkurmay'ın bu jestinin perde arkasına ilişkin bir şeyler bulabilirsin herhalde" dedim. "Merak etme ağabey" yanıtını verdi. Ve iki saat sonra bugün manşetten verdiğimiz haber geldi.
Bu kadar iyi, kaliteli, dinamik ve güvenilir ekiple çalışınca, insanda hastalık mı kalır...