Son 10 günde Türkiye'nin yaz rehavetine giren gündemini iki bomba uyandırdı: Futbolda şike rezaleti ve Silvan trajedisi.
Övünmek gibi olmasın ama iki bombanın tahribatını da tüm boyutlarıyla kamuoyunun önüne koymakta en başarılı gazete SABAH oldu.
Şike rezaletinde bir yandan Veli Sarıboğa başta olmak üzere İstanbul İstihbarat Servisimiz'in dur-durak ve uyku nedir bilmeyen özverili muhabirleri, bir yandan da Abdurrahman Şimşek yönetimindeki Özel İstihbarat Servisimiz'in adsız kahramanları olağanüstü işler başardılar.
Hepsini kutluyorum.
Silvan'daki hain pusuya gelince; Ankara Haber Müdürümüz Mutlu Çölgeçen imzalı haberlerimizi üç gündür okuyorsunuz.
Önceki gün, "Asker yorgun, vur!" manşetimiz.
Dün, "Saldırı emri Derin Kandil'den" manşetimiz.
Ve bugün önümüzdeki döneme ışık tutan "Güneydoğu'ya yıldız yağmuru" manşetimiz.
Mutlu'yu da can-ı gönülden kutluyorum.
Yarın SABAH'ta yeni bir dizi başlıyor: "Uygur'dan sevgilerle".
Arkadaşlarımız Gül Kireklo ve Kutup Dalgakıran, Çin'in kapalı kutusu Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin kapağını açmak için neredeyse üç hafta boyunca o uçsuz-bucaksız diyarı dolaştılar. Çin yönetimi SABAH'ın dürüst çizgisini, objektif gazeteciliğini ve sorunlara adil yaklaşımını iyi bildiği için, arkadaşlarımızın Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki gezilerini kolaylaştıracak tüm imkânları seferber etti.
Başta Anadolu'daki yüzbinlerce Uygur kökenli olmak üzere, tarihi bilincimizin ve toplumsal belleğimizin derinliklerinde sıkı bir yer tutan o coğrafyayla gönül bağı bulunan herkesin harika fotoğraflar eşliğinde sunacağımız bu diziyi ilgiyle okuyacağına inanıyorum.
Gördüğünüz gibi, SABAH, "Siesta" yapmıyor.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.