Burası Ortadoğu; dünyanın en netameli bölgesi. Burası ölülerin dirilerden daha diri; dirilerin ölülerden daha ölü oldukları diyar.
Burada "Beyaz Adam" kum üstünde sınırlar çizer, sonra da o çizgilerin iki tarafında kalanlara "Bu sınırlar sizin namusunuz, ölümüne kollayın" der. Onlar da inanır. Birbirini boğazlar. Aynı kavmin kum üstündeki çizginin ayırdığı evlatları birbirlerine silah doğrultur.
Burası Ortadoğu; dünyanın en lanetli bölgesi. O kadar lanetli ki, yer altındaki zenginlik kaynakları bile ölüm yüklüdür. Sanki "Hades"in (Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yer altı tanrısı) hücreleriyle doludur o kara ve beyaz altınlar.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Türkiye'nin yüzde 11'lik büyüme hızı gerçekten bir fenomen. Sanıyorum ki, Türkiye bölgedeki ekonomik büyümenin lokomotifi olacak. Türkiye hem bölgesel, hem de küresel bir lider" diyor.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin "Nüfusu 70 milyonun üstünde ve kişi başına milli geliri 10 bin doları aşan ülkeler kulübüne 6'ncı üye olarak katıldığını" söylüyor. Kulübün bu kriterleri taşıyan diğer üyeleri: ABD, Almanya, Japonya, Rusya, Brezilya...
Böyle bir ülke rahat bırakılır mı? Böyle bir ülkeyi rahat bırakırlar mı? Barış, huzur, zenginlik denizinde yelken açmasına seyirci kalırlar mı?
Türkiye çevresini bir barış adasına dönüştürmeye çabalıyor. İtfaiyeci gibi bir yangından öbürüne koşturup duruyor. İran, Bahreyn, Yemen, Mısır, Libya ve elbette Suriye.
Daha önceki gün "Libya Temas Grubu" Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da toplandı. Ve masada sadece Türkiye'nin çizdiği yol haritası vardı.
Daha dün Suriyeli muhalifler yine İstanbul'da "Ulusal Selamet Konferansı" düzenlediler.
300'ü aşkın muhalefet temsilcisi Beşşar Esad yönetimini devirmenin yollarını tartıştılar, bir yol haritasında uzlaşmaya çalıştılar.
Şam'da, Hama'da, Trablus'ta, Bingazi'de sokaklar, meydanlar savaş alanına dönerken, İstanbul'da bu akan kanın durdurulması için barış toplantıları yapılmasına seyirci kalınır mı, kalırlar mı?
Suriye'nin devlet içinde devlet olan El Muhabarat'ı örneğin eli-kolu bağlı seyreder mi bu gelişmeleri?
Ya Suriye düşerse sıranın kendilerine geleceğini çok iyi bilen İran gizli servisi Savama?
Ya bölgedeki kargaşayı, iç savaşı, kardeşin kardeşi kırmasını İsrail güvenliği için bir mola olarak gören Mossad?
Ya perde önündeki, perde arkasındaki diğer gizli servisler? Ve de onların maşaları?
Ve de Ortadoğu'nun gayya kuyusuna Türkiye'yi de itmek için çabalayan, şeytani planlar yapan yakın ve uzak güçler?

***

Burası Ortadoğu. Kızılcık şerbeti aldatmacasına bile başvurma gereği duyulmadan kan kusturulanların diyarı...