17 Aralık 2010'da Tunus'un içlerindeki 40 bin nüfuslu Sidi Buzid kasabasında Muhammed Buazizi adlı seyyar satıcı bir gencin kendisini yakmasının Atlantik'ten Hint Okyanusu'na kadar uzanan uçsuz bucaksız coğrafyada fay hatlarını harekete geçireceğini kim kestirebilirdi?
Bu fay hatları şimdi son 20 yılın en büyük jeopolitik depremlerini tetikliyor.
Bir başka deyişle, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasını izleyen süreç kadar tarihi günler yaşanıyor.
Batı medyası Arap isyanlarını Kuzey Afrika ve Ortadoğu haritası eşliğinde veriyor.
Haritada önce bir ülke boyandı: Tunus.
Ardından bir ülke daha: Mısır.
Sonra bir ülke daha: Ürdün.
Bir ülke daha: Cezayir.
Bir ülke daha: Yemen.
Bir ülke daha: Bahreyn.
Bir ülke daha: Fas.
Biraz soluk boyayla bir ülke daha:
Irak.
Yine biraz soluk boyayla bir ülke daha: İran.
Ve en koyu renkle bir ülke daha: Libya.
Böylece Cebelitarık Boğazı'ndan Hürmüz Boğazı'na kadar tespih tanesi gibi dizilen ülkelerin hepsinin de rengi değişti. İsyan rengine dönüştü.
Gerisinin gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz yoksa?
Yanılıyorsunuz. Jeostrateji uzmanları, siyaset bilimciler, diplomatlar ellerinde fırça yeni ülkeleri boyamak için tetikte bekliyorlar. Ve de "Sıra kimde" müşterek bahisi oynuyorlar. Aday çok...
Kimi Sahra Altı Afrika ülkelerine pey sürüyor.
Kimi Kızıl Deniz sahillerine.
Kimi Umman Denizi çevresine.
Kimi...
Kolonyalizm döneminin sona erip eski sömürgelerin peşpeşe bağımsızlıklarını kazandığı dönemden (1945-1960 arası) bu yana hiç kimsenin dokunmadığı iki altın kural vardı:
Bu yeni devletlerde sömürgecilik sonrası kurulan rejimler korunacaktı.
Bu yeni devletlerin sömürgeci güçler tarafından çizilen sınırları değiştirilmeyecekti.
Fas'tan Bahreyn'e tüm bölgenin altınıüstüne getiren deprem ilk kuralı yerle bir ediyor ya da etmek üzere.
Gerisinin gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz yoksa? Yanılıyorsunuz. Bakın daha nice tahtlar savrulacak, nice başkanlık sarayları çökecek.
Ya ikinci kural, yani sınırların değişmezliği? Bunca toz duman arasında pek dikkat eden yok ama Güney Sudan bağımsızlığını ilan etmek için geriye doğru gün sayıyor: 9-15 Ocak arasında düzenlenen referandumda Güney Sudanlılar'ın yüzde 98.83'ü bağımsızlığa "Evet" dedi. Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir de sandığın iradesine saygı duyacağını, Güney Sudan'ın bağımsızlığını tanıyacağını açıkladı. Böylece Güney Sudan, 9 Temmuz 2011 tarihinde resmen bağımsızlığını ilan edecek.
Ve böylece sömürgeci güçlerin çizdikleri sınırlar ilk kez değişecek.
Gerisinin gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz yoksa?