Çankaya Köşkü'ndeki "Güvenlik Zirvesi"nde Öcalan'ın açıklamaları gündeme geldi mi bilmiyoruz ama son dönemde terörün tırmanmasında İmralı sakininin büyük vebali var.
Öcalan, dünyanın tek "İmtiyazlı" terör örgütü lideri.
Peru'daki yüksek güvenlikli Piedros Gordas cezaevinde ağırlaştırılmış müebbet cezasını çeken "Aydınlık Yol" terör örgütünün lideri Abimael Guzman Reynoso'nun avukatları aracılığıyla militanlarına haber gönder(ebil)diğini biz bugüne kadar ne duyduk, ne okuduk.
Aynı şekilde Fransa'da Poissy cezaevinde müebbet hapis cezasını çekmekte olan Ilich Ramirez Sanchez'in, yani Carlos'un da sesi sedası çık(a)mıyor.
Ama Öcalan her hafta avukatları aracılığıyla örgütüne mesajlar yolluyor, talimatlar yağdırıyor.
Son "Demeçleri" ise artık iyice bayrağı ele aldığını gösteriyor:
"Kimse bana güvenerek, bana dayanarak iş yapmasın, kendi kararlarını kendileri versinler. Ayrıca burada ne olacağım da belli değil, beni burada yarın bile öldürebilirler."
"Böyle devam ederse, zaten 'Demokratik özerklik' diyorlar, 'Bunu pratikleştireceğiz' diyorlar, bunun bir adım ötesi bir kanlı sürece yol açabilir, çok kan dökülür, çok insan ölür."
Bir de sık sık tekrarladığı "Aradan çekiliyorum" tehdidi var. Avukatlarıyla Ocak ayındaki görüşmelerden birinde "Ben Şubat'tan-Mart'tan sonra aradan çekileceğim. Savaşsınlar, barışsınlar demiyorum, talimat vermiyorum, kendi kararlarını kendileri vermeliler" diyerek örgüte üstü kapalı "Hazırlanın" haberi gönderdi. Kışın geçmesini bekledi ve Mayıs'taki görüşmelerden birinde adeta düğmeye bastı: "Artık aradan çekiliyorum..."
PKK mesajı alır almaz, sözde ateşkes sürecine 1 Haziran'da son vereceğini açıklayıverdi: "Mücadelede dördüncü dönemi başlattık."
Terör örgütünün bu dönemdeki hedefi ne biliyor musunuz; "Önderliği özgürlüğüne kavuşturmak."
Yani, Öcalan'ın serbest bırakılmasını sağlamak!
Ve bu hedefe ulaşmak için topyekun terör saldırılarını başlatmak...
Suçlamak istemiyoruz ama açıklamalarına, çağrılarına bakılırsa BDP'liler de bu planın siyasi ayağını yürütüyorlar. Milletvekilleri özellikle ay başından beri her fırsatta "Barışa katkı sağlaması için Öcalan'ın serbest bırakılmasını" istiyorlar.
Bir başka deyişle, açılımın muhatabı olarak İmralı'yı gösteriyorlar.
Bu çıkışlarının ortamı daha da gereceğini, milliyetçi kesimleri bileyeceğini bal gibi bildikleri halde.
Çünkü terörü daha da yayarak gerilimi artırmaya dayalı "Dördüncü döneme geçtiler..."
Ve gençler ölüyor ama onlar için varsa yoksa Öcalan...
Ve yiğitler şehit oluyor ama İmralı'daki için varsa yoksa tatlı canı...
Ve iki tarafta da analar ağlıyor ama varsa yoksa Serok Apo...
Canlar pahasına ifade özgürlüğü bu olsa gerek.