İstanbul'da biri bitmeden diğerine başlanan yeni sitelerden, uydu kentlerden birinin inşaat atığıyla dolu kamyonlar, gece çökünce park edildikleri yerden yola çıktılar. Şoförlere son talimat verildi: "Gaza bas, bir an önce var, molozu boşalt ve kaybol..."
Aynı saatlerde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Aralık ayında Kopenhag'da düzenlenecek Dünya İklim Konferansı'na hazırlık amacıyla Cenevre'de 150'yi aşkın ülkenin çevre bakanlarını bir araya getiren toplantıda, "Küresel ısınma iyice hızlandı. Gaz pedalına alabildiğine yüklenen insanoğlu son sürat uçuruma koşuyor" diyordu.
Her yer döküm alanı
İnşaat atığı taşıyan kamyonun şoförü talimatı yerine getirdi, molozu boşaltıp, kimselere görünmeden, hiçbir takibe yakalanmadan kayboldu. Yenidoğan'a mı, Kıraç'a, Alibeyköy'e mi, Beykoz'a mı, Çavuşbaşı'na mı, Bahçeşehir'in arkalarındaki vadiye mi, kim bilir nereye...
Oysa Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çok değil, daha 9 ay önce "Atık Yönetim Çevre Kontrol Merkezi"ni hizmete açarken, "İstanbul'un atıkları artık uydudan izlenecek" demiş ve eklemişti: "Bundan böyle kaçak dökümler anında tespit edilip önlenecek..." Ama önlenemedi, önlenemiyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon her sözcüğü kurşun gibi ağır konuşmasını sürdürüyordu: "İklim değişikliği, küresel ısınma yüzünden kitlesel felaket riski kapımıza dayandı. Ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız..."
İstanbul eski Orman Müdürü Faruk Çebi, 2008 Ağustos'unda hazırladığı 20 sayfalık raporda "Megakent"i bekleyen tehlikelere karşı alarm zillerini çalmıştı: "Kamu arazilerine yapılan ancak yasal olmayan ve ranta dayalı organizeli dökümlerle İstanbul'un coğrafyası bozuldu. Kaçak toprak dökümleri, ilerde telafisi mümkün olmayan heyelanlara ve su taşkınlarına neden olabilir." Çebi'nin alarm zillerini kimse duymadı.
Topbaş'ın çığlıkları
Şimdi Topbaş feryat ediyor: "Bahçeşehir'in hemen üst taraflarında vadiye kaçak toprak dökümü yapmışlar. Arkası dolup patlama olursa, meydana gelecek bir felaket, Bahçeşehir'in büyük bölümünü götürür..."
Yatırımcıları bilgilendirmek için küresel riskleri ülkeler ölçeğinde araştıran bir İngiliz danışmanlık şirketi geçenlerde "Küresel ısınmayla topun ağzına gelen ülkeler" raporunu açıkladı. Raporda Türkiye "En tehlikeli ülkeler" den hemen sonraki grupta sayılıyor. "Çok sık sel felaketiyle karşılaşabileceği" uyarısı eşliğinde...
Ve İstanbul'da her şiddetli yağmurun peşinden sel geliyor...
Ve İstanbul'un her yerine kaçak molozlar dökülüyor. Mezarlıklara bile...
Ve her gece bir inşaatın molozlarıyla yüklü kamyonların şoförleri gaza basarak "Suç mahalli" ne koşuyor, atıkları boşaltıp gözden kayboluyor...
Ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, "İnsanoğlu ayağı gazda, son hızla bir uçuruma koşuyor" diyor...