Konumuz yine Nabucco Doğalgaz Boru Hattı. Bilindiği gibi, Nabucco'da en önemli sorun, borunun içini doldurmak. Yani Avrupa'ya başta (2014'ten itibaren) yılda 15 milyar metreküp, daha sonra aşamalı olarak 31 milyar metreküp gaz pompalanmasını sağlayacak kaynakları bulmak.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, yılda 15 milyar metreküp gaz güvencesi verdiğine göre, en azından boru hattının ilk yılları için sorunun aşıldığı sonucuna varılabilir. Ancak bu, yanıltıcı olur. Çünkü Irak'ın 2014'e kadar o üretim düzeyine ulaşması imkânsız denecek kadar zor. İki nedenden ötürü: 1- Kuzey Irak'taki gaz yataklarında işletme bir yana sondaj bile başlamadı. 2- Güney Irak'taki yatakların gazını Türkiye'ye ulaştırmak için de boru hattı döşenmesi gerekiyor ki, ülkede güvenlik sağlanmadan, o da pek mümkün görülmüyor.
İkinci güçlü kaynak adayı Türkmenistan. Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov, Nabucco'nun ihtiyacı olan gazın hepsini karşılayabileceklerini açıkladı. Doğru. Ancak Türkmen gazının Türkiye sınırına ulaştırılabilmesi için Hazar Denizi altından boru döşenmesi, o borunun Bakü-Tiflis-Erzurum hattına bağlanması gerekiyor. Ne yazık ki, orada da iki sorun var: 1- Hazar Denizi'nin statüsü konusunda sahildar ülkeler bir türlü anlaşmaya varamadılar. 2- Bir başka seçenek olarak Türkmen gazının Hazar'dan tankerlerle Azerbaycan'a taşınması ve orada Bakü- Tiflis-Erzurum boru hattına pompalanması düşünülebilir. Ancak o çözüm de Azerbaycan engeline takılıyor. Türkmenistan'la ilişkilerinin soğukluğu nedeniyle.
Azerbaycan'la neler oluyor?
İran gazını ABD baskısıyla AB istemediğine, Mısır gazı ise Nabucco'nun dişinin kovuğuna bile gitmeyeceğine göre, geriye Azerbaycan'ın hem tedarikçi, hem de transit ülke olarak projede çok önemli bir rol üstlenmeye ikna edilmesinden başka çözüm kalmıyor.
"Bundan kolay ne var. Nasıl olsa tek millet iki devletiz" rehavetine kapılmayın. Tam tersine Türkiye ile Azerbaycan arasında "Yolunda gitmeyen bir şeyler var." İşte tam da Nabucco için imza töreninin arefesinde Azeri basınındaki yayınlara bir örnek. "Yeni Müsavat" gazetesi "Azerbaycan ile Türkiye arasında gaz anlaşması niye yapılamıyor?" başlıklı haberinde şöyle diyor: (Not: Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün "Dış Basında Türkiye" bülteninden aktarıyoruz)
"Bir milletin iki devleti, doğalgaz konusunda neden anlaşamıyor? Buna engel olan ekonomik mi, yoksa siyasi çıkarlar mı? Azerbaycan Demokrat Partisi lideri Serdar Celaloğlu'na göre, siyasi çıkarlar daha ön planda: Son dönemde Rusya'nın aktifleşmesi ve Güney Kafkasya'da etkisini artırmasının rolü büyük. Yani Rusya, ciddi alternatif olarak Türkiye'nin Azerbaycan'daki çıkarlarıyla yarışıyor. Ne yazık ki bu rekabeti Rusya kazanıyor.
Rusya'nın kazanması şu faktörlerle açıklanabilir: 1- İktidarımız Rusya yanlısı. 2- Rusya bölgede daha üstün bir konuma sahip. 3- Potansiyel açıdan Rusya, Türkiye'den daha güçlü. 4- Türkiye, Azerbaycan'la ilgili olarak ekonomi dışında hiçbir politika yürütmedi.
Türkiye'nin yabancı ülkeler gibi Azerbaycan'da sadece ekonomik çıkar gütmesi ve buradaki siyasi süreçlere aktif bir şekilde müdahale etmemesi, elinde Azerbaycan iktidarını etkileyecek siyasi bir aracın olmamasına neden oldu. Şimdi Türkiye, elleri boş bir şekilde Rusya ile rekabet halinde. Halbuki Rusya'nın, Azerbaycan iktidarını etkilemek için imkânı çok. Türkiye, sadece Azeri ve Türk halklarının genetik yakınlığına güveniyor. Ne yazık ki bu tür yakınlık, ekonomi gibi alanlarda etkili olmuyor. İki kardeş bile, çıkarları aynı olmadığı zaman kavga ediyor. Burada, Türkiye'nin Karabağ sorunu ve Ermenistan'la ilişkiler açısından yeni bir politika tercih etmesinin de rolü var. Azerbaycan iktidarı, bu konuda ciddi bir tutum ortaya koydu. Öyle görünüyor ki, Türkiye, Azerbaycan'ın çıkarlarına uygun şekilde geri adım atmıyor. Bu durumda, doğalgaz Azerbaycan için siyasi araç olarak büyük önem taşımaya başlıyor."
Bir şey kesin: Nabucco'nun Azerbaycan'sız gerçekleşmesi kolay değil. Hele Azerbaycan'ın Rusya safında yer alması, projeyi iyice zora sokabilir. Aman dikkat.