Ankara iki gün sonra kamuoyunun pek tanımadığı bir konuğu ağırlayacak: Hollanda eski Tarım ve eski Dışişleri Bakanı Jozias van Aartsen.
Ancak konuğun eski değil bugünkü unvanı önemli: AB'nin Nabucco projesi koordinatörü.
Peki ne yapmaya geliyor koordinatör? "Financial Times" gazetesinin haberine göre, Türkiye'ye "Nabucco projesini gerçekten önemsiyor musunuz?" diye sormaya.
"Daha geçen hafta Viyana'da düzenlenen törenle Almanya'nın ikinci büyük enerji grubu RWE, Nabucco projesine 6'ncı ortak olarak katıldı. AB'nin bu kuşkusu da nereden çıktı" diye şaşırmayın. Çünkü perde arkasında proje Türkiye ile AB arasında "Bilek güreşi"ne dönüştü. Ve iki tarafında kuşkuları ciddi bir bunalımın fitilini ateşleyecek boyutlara gelmek üzere.
AB'ye göre Türkiye, Nabucco projesini üyelik müzakerelerinde koz olarak kullanmayı amaçlıyor. Türkiye'ye göre ise AB, Nabucco'yu Anadolu'daki boru hatlarının Avrupa gruplarının denetimine geçmesinin aracı yapmaya çalışıyor. İki taraf da haklı.
Çekişmenin ağır bedeli
Türkiye gerçekten gerek Ermeni soykırımı sorunundaki tutumu, gerekse AB'ye üyelik sürecinde sürekli yenilerini eklediği çelmeleri nedeniyle cezalandırmak için Fransa'yı onca baskıya rağmen Nabucco'nun dışında tutmakta direniyor.
AB ise tam üyelik müzakereleri dışında Türkiye'ye "Enerji Topluluğu Anlaşması"na katılma çağrısı yapıyor. Enerji sektörünün liberalizasyonunu öngören bu anlaşmaya Türkiye imza koyarsa boru hatları sektörünü rekabete, dolayısıyla yabancı sermayeye açmak zorunda kalacak. Bu da Nabucco boru hattının Türkiye'yi katedecek bölümünün yabancı gruplara geçmesinin anahtarı olabilecek.
Çekişme ne yazık ki, Nabucco projesinin gerçekleşmesi olasılığını gün geçtikçe daha da zora sokuyor. Buna karşılık Rusya'nın alternatif projesi Güney Akım'ın elini alabildiğine güçlendiriyor.
Biliyorsunuz, Nabucco ilk aşamada Azerbaycan ve Türkmenistan, daha sonra da İran, belkiIrak ve yeni belkiMısır doğal gazını Türkiye üstünden Orta Avrupa'ya, Avusturya'ya ulaştırmayı amaçlıyor. 11 Ekim 2002'de Viyana'da beş ülkenin (Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya) gaz gruplarının imzaladığı anlaşmayla düğmesine basılan projenin 2011'de tamamlanması öngörülüyordu. Sonra 2012'ye ertelendi, daha sonra 2013'e. Şimdi 2014'ten söz ediliyor. Altıncı ortağın ancak 5.5 yıl sonra projeye katılabildiği düşünülürse, 2014'ün bile "Çok iyimser" bir tahmin olduğu sonucuna varılabilir.
Buna karşılık Ruslar'ın Güney Akım'ı Başkan Putin'in Türkmenistan ve Kazakistan gaz yataklarını garantiye almasından hemen sonra, 23 Haziran 2007'de Gazprom ile İtalyan ENI grubunun anlaşmasıyla doğdu. Aradan geçen sadece 8 ayda üç Nabucco destekçisi Bulgaristan, Romanya ve Avusturya ile Sırbistan projeye ortak olmayı kabul etti. Son bir "Kilit" ülke kaldı: Macaristan. O da "Kabul" demek üzere.
Fransa son kartı açtı
Dahası, Türkiye'nin ambargosu nedeniyle Nabucco'nun dışında kalan Fransa da Güney Akım'a ortak olmayı düşündüğünü açıkladı. Avrupa enerji çevrelerine göre bu, Türkiye'ye "Rest" anlamına geliyor: "Ya beni de aranıza katarsınız ya da Nabucco'ya ölümcül darbeyi indiririm."
Türkiye'nin "Rest"i görüp görmeyeceğini de yakında anlarız: AB'nin Nabucco koordinatörü Jozias van Aartsen'den hemen sonra, 17 Şubat'ta Fransa'nın dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Herve Novelli başkente gelip "Gaz de France'ın ortaklığıyla ilgili son kararınız ne" diye soracak.
Nabucco henüz boruları dolduracak gazı bulamadı; Güney Akım ise Türkmenistan ve Kazakistan'dan sonra Özbekistan'ı da bağladı.
Nabucco henüz AB'nin oyalaması nedeniyle finansman kaynaklarını denkleştiremedi; Güney Akım'ın ise zerrece finansman sorunu yok.
Bir de siyasi çekişmeler nedeniyle Nabucco'ya 2009 olarak öngörülen ilk kazmayı vurma tarihi ötelenirse, dolayısıyla tamamlanması 2014'ten sonraya kalırsa, buna karşılık Güney Akım öngörüldüğü gibi en geç 2013'te Orta Avrupa'ya gaz taşımaya başlarsa; yandı gülüm keten helva!
"Büyük oyun" denilen enerji savaşında o zaman Nabucco hayalet boru hattına dönüşür, Türkiye de enerji koridoru ya da kavşağı olma hayallerine acılı ve acıklı şekilde veda etmek zorunda kalır.