Pazar günü yapılacak referandumla ilgili propaganda konuşmaları başladı. Dün akşam saat 20.00-20.20 arasında TV kanalları arasında gezinirken TRT-1'e takılanlar ilk konuşmaları dinlediler.
Ancak öylesine heyecansız bir ortamda referanduma gidiliyor ki, Yüksek Seçim Kurulu sadece oy verme gününden önceki 24 saat içinde anket yasağı getirmesine rağmen, bugüne kadar ciddi bir kamuoyu araştırması yapılmadı. Ne katılım oranına ilişkin tahmine sahibiz, ne "Evet" ve "Hayır" oylarının oranıyla ilgili veriye.
Üstelik yanıtlanamayan ya da hukukçuların ve siyasilerin bölündüğü bir dizi soruyla sandık başına gidiliyor. İşte bir örnek:
Referanduma sunulacak Anayasa değişikliği maddelerinden biri şöyle: "TBMM, yapacağı seçimler dahil, bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. TBMM, Anayasada başkaca hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz." (Madde: 96/1)
Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki kurulun hazırladığı Anayasa önerisindeki ilgili madde de şöyle: "TBMM, yapacağı seçimler dahil bütün birleşimlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Ancak karar yeter sayısı, hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz." (Madde 73)
Referandumda oylanacak bir Anayasa değişikliği de 77'nci maddeyle ilgili: "TBMM'nin seçimleri dört yılda bir yapılır."
Yeni Anayasa önerisinin 52'nci maddesinde de "TBMM'nin seçimleri dört yılda bir yapılır" deniliyor.
Cumhurbaşkanı seçimi
Referandumla Anayasa'nın 101'nci maddesi şöyle değiştiriliyor: "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış TBMM üyeleri arasından veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına TBMM üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer."
Özbudun 19 Ekim'de Venedik'teki sempozyumda Avrupa'ya tanıtacağına göre büyük ölçüde taslağa dönüştürülmüş olan yeni Anayasa önerisinin ilgili maddesi de şu şekilde: "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış TBMM üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına TBMM üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi, yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer." (Madde 78)
Hukukçulara tez konusu
Özetle, Pazar günü referanduma sunulacak metindeki Anayasa değişiklikleri ile yeni Anayasa önerisindeki düzenlemeler noktasına, virgülüne varıncaya kadar aynı.
Sorun şu: Anayasa değişikliği çok büyük olasılıkla kabul edilecek. Daha sonra yeni Anayasa için referanduma gidildiğinde aynı düzenlemeler bir kez daha halkın oyuna sunulacak.
Oysa anayasa hukukuna göre, halkın kabul ettiği bir öneri için ikinci kez referanduma gidilmez. Yalnızca reddedilen bir konuyu belirli süre (Ülkelere göre 2-5 yıl arasında değişiyor) referanduma götürememe yasağı olabilir.
Halkın kabul ettiği öneriyi bir kez daha halka götürecek ilk ülke olarak hukuk tarihine geçebiliriz.