En güzel yılbaşı armağanı bembeyaz iki kesecikle geldi. Birinde 6 adet ceviz vardı, diğerinde 11 adet badem.
Bir de not iliştirilmişti: "Küllerinden yeniden doğan Ericek köyünde yetiştirilmiştir."
Bademleri ve cevizleri avucumuza aldık. Sevgi kokuyordu. Umut kokuyordu. Yaşam kokuyordu. Anadolu kokuyordu. Buram buram.
Bir köyün kaderinin sadece 3 yılda nasıl değiştiğini düşününce, tarifsiz sevinç duyduk.
Bursa'ya iki saat uzaklıktaki Ericek köyü erozyonun pençesinde ölüme terkedilmişti. Toprak çölleşmiş, dere kurumuş, halkının çoğu göç edip büyük kentlerin mutsuz kalabalığına karışmıştı.
Üç yıl önce TEMA Vakfı, Ericek'in imdadına koştu. Metro Group'un sponsorluğunda kollar sıvandı. Yamaçlar teraslanıp binlerce meyve fidanı dikildi. Ceviz, badem, çilek, elma, ayva, nar... 5.5 kilometre teras, 2 kilometre tarla yolu ve drenaj kanalları açıldı. Hayvanlara yem sağlamak için yonca, korunga ve fiğ ekildi. Besicilik yapmak isteyenlere 20 adet Holstein cinsi damızlık süt ineği alındı. Köylüler arıcılık, meyvecilik, besicilik konularında eğitildi. El sanatları ve halıcılık kursları düzenlendi.
Ve Ericek üç yılda artık geleceğe umutla bakan insanların yaşadığı bir vaha haline geldi. Bu müthiş başarının ödülünden bizim payımıza da iki küçük kese düştü.
İyi ki TEMA var
Ericek, Mütevelli Heyeti'nde yer almaktan onur duyduğumuz TEMA'nın hayata döndürdüğü köylerden yalnızca biri. Onun "Erozyon Önleme Amaçlı Kırsal Kalkınma Projeleri" ile müşfik kanatları altına aldığı onlarca köy bulunuyor: Akçay (Şırnak), Arslanbeyi (Eskişehir), Azatlı, Elçili, Yazır ve Süloğlu (Edirne), Balören, İshakçılar ve Geredeli (İzmit), Şükriye ve Yağcılar (Bursa), Çamavlu (İzmir), Cankurtaran, Kavurgalı ve Kurşunkaya (Kırıkkale), Türkmenli (Çanakkale), Kermeyen (Tekirdağ), Kotondüzü ve Yayladağı (Erzurum), Kozyaka (Bolu), Sincanlı (Afyonkarahisar), Çiğdemli (Ankara), Dirançayı (Adıyaman), Karaburç (Samsun)...
Hepsi de birkaç yılda ceviz, badem, nar, ayva, vişne, kiraz, erik, armut, iğde, kayısı, fıstık çamı ormanlarına, altın sarısı üzüm dallarının yerlere kadar sarktığı bağlara dönüştüler.
TEMA'nın daha kimisinde 11, kimisinde 140 köyü birden kapsayan projeleri var. 10 milyar meşeyi toprakla buluşturarak, Türkiye'yi yeniden "Meşe Denizi"ne dönüştürme kampanyası var...
Her proje sosyal sorumluluğa önem veren bir kişi, şirket ya da grubun sponsorluğunda yürütülüyor: Gama, Şişli Etfal Hastanesi Vakfı, Hamit Genç, Koç Holding, TOBB, Tikveşli, Ümran Boru, SABAH, Mukaddes Atay, Rahmi Koç, Koruma Tarım, Asım Kocabıyık, Ülker Grubu, Nergiz Holding, 2R Gruppe, Nihat Gökyiğit, Gölcük Donanma Komutanlığı, Bursa LeoLions Kulüpleri, Selahattin Bayazıt...
2007'de bu listenin daha da uzayacağını umuyoruz, ummak istiyoruz.
- Çünkü erozyona karşı bilinçli, kararlı ve uzun soluklu mücadele yürütülmezse, Türkiye'nin yarısından fazlası 2050'ye kadar çöle dönüşmüş olacak.
- Çünkü "Bir çakıl taşı bile vermeyiz" diyoruz ama hergün 192 bin kamyon bereketli Anadolu ve Trakya göl, nehir ve denizlere taşınıyor. Sizin bu yazıyı okumak için ayırdığınız sürede (10 dakikada), 1330 kamyon toprak daha yok oldu.
- Ve çünkü TEMA yeni projelere kaynak üretmekte tıkanmaya başladı.
Gelecek kuşaklara bereketli ve yemyeşil Anadolu bırakmak isteyen herkesin, her kurumun bu kutsal savaşa katılması gerekiyor.
Bunun ne büyük bir mutluluk olduğunu gelecek yılbaşında iki beyaz kesecik aldığınızda anlayacaksınız...