Kıbrıs yaz boyunca diplomasinin gündeminden hiç düşmeyecek...
Nasıl düşsün? Bir yanda bu sorun yüzünden AB dönem başkanlığının, kendi ifadesiyle "Fiyaskoyla sonuçlanması"ndan ödü kopan Finlandiya var.
Bir yanda Türkiye-AB ilişkilerinin yine bu sorun yüzünden askıya alınması tehlikesini önlemek için şimdiden harekete geçen ABD.
Bir yanda Kıbrıs'ın Türkiye ile ilişkilerini yeniden zehirlemesinden kaygılanan Yunanistan.
Üç odak da Türkiye'nin limanlar konusundaki tutumunun son tahlilde haklı olduğunu bildikleri için, Rum lider Tasos Papadopulos'a baskılarını artırmaya başladılar.
İşte bu sıkıştırmanın sonucu Papadopulos, dün gönülsüz de olsa KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la bir araya geldi. Gerçi buluşmanın nedeni Kayıp Şahıslar Komitesi'nde BM'yi temsil eden üçüncü üye Christopher Girod'un fiilen göreve başlamasıydı ama Papadopulos'un iki yıllık inadının kırılması açısından sembolik bir anlam taşıyordu.
Bu buluşmayı herhalde -en azından-ikincisi izleyecek. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Nijeryalı diplomatİbrahim Gambari'nin bu hafta Ankara, Lefkoşa ve Atina'da yapacağı görüşmelerin ardından.
Her ne kadar Papadopulos "Talat'la müzakere için şu ana kadar planlanmış bir görüşme yok" dese de Türkiye'yi sıkıştırma, KKTC'yi hapsetme oyununun artık sürdürülemeyeceğini o da görüyor, Yunanistan da.
Özellikle de Yunanistan. Atina basınında bir süredir Yunan hükümeti ile Rum yönetimi arasında soğuk rüzgarlar estiği, Yunanistan'ın, Papadopulos'tan kurtulmanın çarelerini aradığı haberleri yer alıyor. Nasıl? 2007 Şubat'ında yapılacak başkanlık seçimlerinde kaybetmesini sağlayarak iktidardan uzaklaştırmak. Bunun için de başta AKEL olmak üzere adanın güneyindeki siyasi güçleri Papadopulos'tan desteklerini çekmeye zorlamak.
İddiaya göre, bu girişimin başını Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin babası, iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nin onursal başkanı Konstantin Mitsotakis çekiyor. Dahası Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolas Papulyas ile ana muhalefet lideri Yorgo Papandreu'nun da Mitsotakis'e el verdikleri öne sürülüyor.
Karadağ emsal olur mu?
Çünkü Yunanlı yöneticiler, bugün Rum halkının yüzde 60'ından fazlasının paylaştığı "Türkler'le birleşmek istemiyoruz" görüşünün Papadopulos bir dönem daha iktidarda kalırsa yüzde 8090'lara tırmanacağını, bunun da Kıbrıs'taki fiili ayrılığın hukukileşmesi anlamına geleceğini görüyorlar. Tıpkı Karadağ'ın Sırbistan'la yollarını ayırması gibi. (Zaten bu olasılık uluslararası platformlarda dile getirilmeye başlandı. Örneğin Rusya Başkanı Vladimir Putin geçen hafta büyükelçileriyle yaptığı toplantıda, KKTC'nin tecridinin sürdürülemeyeceğini açıkladı, dahası merkezden kopmuş "ihtilaflı bölgeler" sorununa değinirken Transnistri, Güney Osetya, Abhazya'nın yanı sıra KKTC'yi de saydı, "Bu halklara referandum hakkı verilmeli" demeye getirdi.)
O nedenle Bakoyanni babası üstünden de Papandreu'ya gözdağı vererek, Yunanistan için sonuçları kestirilemeyecek bu "son"u önlemeye çalışıyor.
Gambari'nin temaslarına dönersek, üç başkenti kapsayan turun asıl amacının, süresi bu yıl sonunda dolan Annan'dan görevi devralacak yeni BM Genel Sekreteri'ne sunulmak üzere bir fotoğraf çekmek olduğu söyleniyor.
İster misiniz; Annan'ın halefi, "Newsweek"in yazdığı gibi, Kemal Derviş olsun! Papadopulos yığılır kalır herhalde!