Verilere göre dünyada ortalama her üç saniyede bir kişi intihar girişiminde bulunuyor, her 40 saniyede de bir kişi intihar sonucu yaşamını yitiriyor.
Muğla Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu'nda dün sabah merdiven boşluğunda bir ceset bulundu. Elektrik kablosunun ucunda sallanıyordu. İntihar etmişti.
(Muğla intihar olaylarında İstanbul'un ardından ikinci sırada geliyor. 2001'de 50, 2002'de 52, 2003'te 56, 2004'te 58 kişi hayatına son verdi. Yani sürekli artış gösteriyor.)
Merdiven boşluğunda cansız sallanan kişi Yardımcı Doçent Doktor Mursayettin Eksen'di. 1957'de Muğla'da doğmuştu. 49 yaşındaydı. Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunuydu. Akademisyen kariyerine 1984'te Selçuk Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak başlamıştı. Doktorasını Ankara Üniversitesi'nde yapmış, Selçuk Üniversitesi'ne yardımcı doçent kadrosuyla atanmıştı. 1993'ten bu yana Muğla Üniversitesi'nde görevliydi. Evliydi. İki kızı vardı. 2004 Mart'ına kadar Sağlık Yüksekokulu'nda vekaleten müdürlük yapmıştı.
(Uzmanlar "İnsan niçin intihar eder" sorusuna sosyolojik, psikolojik, psikanalitik ve patolojik bakış açısına göre farklı yanıtlar verseler de, hepsinin birleştiği bir nokta var: "İnsan ancak mutluluk için verdiği savaşta yenik düştükten sonra trajik bir son arar." ) Eksen iki yıl önce müdürlük görevinden alınmıştı. Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik dün bu değişikliği "Prosedür"e bağladı, "Okula bir profesör tayin olduğu için göreve başka bir arkadaş atandı. Bir haksızlık sözkonusu değil" dedi.
Azrail "Kızak"la geldi
Ancak öğretim üyelerinden biri itiraz etti: "Mevcut müdürün ataması yapılmadan ölen arkadaşımız görevden alındı. Lütfen doğru bilgi verin. Atama olayında haksızlık yaşandı." (Yine uzmanlara göre, intihar "İnsanın kendini cezalandırması değil, çaresizliğin dışa vurumu" anlamına geliyor. İntihar, "Yaşamdan uzaklaşmanın değil, kendine acı veren gerçeklikten uzaklaşmanın, kendi gerçekliğini değiştirme konusundaki çaresizliğin" mesajını veriyor. O nedenle, ister önceden düşünülmüş, isterse ani bir ruhsal sarsıntı sonucu ortaya çıkmış olsun, mutlak olarak çaresizlik duygusunu uyandıran bir dizi etken insanı ölüme götürüyor. Dünyaca ünlü intihar uzmanlarından Karl Menninger, intihara teşebbüs ile ölümle sonuçlanan intihar arasındaki farkı şöyle anlatıyor: " Asıl sorun, ölme isteğidir, insanın bütün bilinçaltı ile ölümü istemesidir. Ancak o zaman intihar tam başarıyla sonuçlanır ve kişi ölür." ) İdari görevden alınan Eksen'in ders vermesi de engellenmişti. İki yıldır hiçbir şey yapmadan gidip geliyordu. Muğla Üniversitesi'nin bazı öğretim üyelerinin iddiasına göre, derslerinin elinden alınmasıyla yetinilmemiş, okuldan ayrılması için sistemli baskılara da hedef yapılmıştı. Cenazesinin ambülansa taşınmasını gözyaşlarıyla izleyen öğrenciler, "Ölen hocamız bizim adeta babamızdı" diye hıçkırdılar.
Eksen'den geriye bir insan kaynakları sitesinde hüzün yüklü biyografisi kaldı. Bir de bilimsel araştırmaları. Ve de içeriği açıklanmayan bir mektup...
Cenazesi morgta soruşturmanın sonuçlanmasını beklerken, Türkiye'nin tüm camilerinde okunan Cuma hutbesinde şöyle deniyordu: "Bir insanın asla vazgeçemeyeceği hayat hakkından tutun da fitne, fesat, iftira ve gıybetle huzur ve mutluluğunun elinden alınmasına varıncaya kadar sözlü ve fiili her türlü tutum zulümdür."
"Zulüm insanların haysiyet ve onurlarının zedelenmesinde baş etkendir. Zulüm, fıtratı bozulmuş, gönlü kirlenmiş, vicdanı kararmış insanların bir niteliğidir..."