ÖZELLİKLE İzmir iş çevrelerinde birkaç yıl önce vefat eden Selman Yaşar'ın ağabeyi Selçuk Yaşar'a küs gittiği iddiaları bir hayli yaygın. Kuşkusuz bunda Selman Yaşar'ın iki çocuğunun hisse kavgalarının ciddi payı var. Bu iddiaların aydınlanması için Selçuk Bey'e "çok yakışıklıydı" dediği kardeşiyle ilişkilerini sorduk. İşte anlattıkları...
* Rahmetli kardeşiniz Selman Yaşar'la ilişkilerinize gelmek istiyorum. Rahmetliyle küs ayrıldığınız doğru mu?
Selman'la aramızda 1.5 yaş fark var. Aynı ilkokulda okuyorduk. Bu orta, lisede de öyle gitti. 1950'lerde sıra üniversite tahsiline geldiğinde, ben yüksek ticaret okudum, Selman İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesini kazandı. Orada bir hanımla tanıştı ve sevdi. Biz karşı çıktık. Selman da dedi ki; "İntihar ederim bana bu kızı almazsanız..." Çaresiz evlendirdik. İzmir'e geldiler, ev açtık. Fakat bir süre sonra aile içinde huzursuzluk başladı. Bunun üzerine kadın İzmir'i terketti, İstanbul'a döndü. Selman da üç ay sonra onun peşinden İstanbul'a taşındı. O sıralar DYO fabrikasını kurmuşuz. Selman meslek olarak kimyager, ona ihtiyaç duyduğumuz dönem. Çağırdık, gelmedi. İtalya'dan kimyagerler getirtmek zorunda kaldık.
BİZE İTİRAZ ETMEZDİ
BAKTIM olmuyor, babama dedim ki, "İstanbul'da ticari büro açalım, Selman orada otursun..." Kabul etti. Sonra Selman'ın iki çocuğu oldu. Bir erkek, bir kız. Aradan 20 yıl kadar geçti, bir tatsızlık yaşadılar. Ve sırılsıklam aşık olarak evlendiği eşinden bir celsede ayrıldı. Ondan sonra Selman iyi bir aileye mensup Necla Hanım'la evlendi ve mutlu oldu. Ama o ilk evliliğinden ötürü bize karşı daima mahcup oldu ve "Ben" dedi "İzmir'deki girişimlerin hiçbirine katılmıyorum." Yaşar Holding'in İstanbul temsilcisi olarak hep orada kaldı. Hatasını bildiği için biz ne dersek hiç itiraz etmiyordu, uyumluydu. Elini eteğini çekmesi, sermaye artırımlarının hiçbirine katılmaması nedeniyle hissesi de yüzde 25'ten yüzde 3'e, ardından 2'ye kadar düştü. Çünkü babamın görevi bana devretmesinden sonra esas yatırımları hep ben yaptım. 1958'de DYO ile aldığım gruba Tuborg'u, Pınar Süt'ü, Pınar Et'i katmışım... Yaşar Holding'in sermayesi arttıkça babamın hissesi yüzde 20'ye düştü, benim hissem yüzde 70'e yükseldi. Bayrağı ben devraldım.
BANA HİÇ BENZEMEZDİ
ŞİMDİ 79 yaşındayım. Selman yaşasaydı 77 yaşında olacaktı. Benden sağlıklı, benden yakışıklıydı. Bomba gibi adamdı, herkes severdi, kibardı. Bana benzemezdi. Ben atılgan, daha kabadayı yapıdayım. Çok iyi bir kardeşti. Fakat kaderi kötüymüş, mutlu olamadı. Çocukları da çok üzdüler. Çok severdi çocuklarını. Sonunda kalp hastası oldu ve genç yaşta öldü. Kızına yüzde 1.5 hisse kaldı; 1.5 da oğlana. Onlarla epey cebelleştik. Sonunda kız razı oldu; 3 trilyon mu ne para verdim. Oğlan ise 50 trilyon istiyor. Kabul etmedik. Dava açtı. Ama şimdi anlaşmak üzereyiz. Bir nokta daha: Selman'ın ikinci hanımına da miras kaldı. O halen ortağımız. Safiye Ayla'nın eşi, Türk sanat müziğinin dev isimlerinden Şerif Muhittin Targan'ın akrabası. Selman'ın ilk eşi diyor ki "Selçuk Bey kardeşinin hakkını yedi..." Peki ama Yaşar Holding kurulurken Selman yok ki... Allah selamet versin, ilk eşi çok hırslıydı. Çok şey var anlatacak ama neyse... Susmak en iyisi.
