ABD'nin sözünü sakınmayan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld günlerdir çevremizde dolaşıp duruyor: Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan, Irak... Bu durakların ortak özelliği, savaş bölgeleri olmaları. Afganistan ve Irak'ta sıcak savaş var, Azerbaycan ve Gürcistan'da ise soğuk savaş. Türk kamuoyu kendi gündemi nedeniyle son günlerde Kafkaslar'daki gelişmelerle yeterince ilgilenemiyor ama Azerbaycan'da Haydar Aliyev, Gürcistan'da da Eduard Şevardnadze sonrası ABD ile Rusya arasındaki çekişme müthiş bir bilek bükme mücadelesine dönüştü. Ve görünen o ki, ABD kazanmak üzere. Azerbaycan'dan başlayalım. Bu ülke ABD'nin Ortadoğu petrollerine bağımlılığını azaltma stratejisinde hayati önem taşıyor. Rumsfeld, Bakü'de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le görüştükten sonra Azerbaycan'la askeri işbirliğini genişletip güçlendireceklerini açıkladı. Bu da askeri yardımın artırılması anlamına geliyor. Rusya'nın canını bir hayli sıkan bir karar; çünkü Sovyetler'den kalma Rus silahlarıyla donatılmış Azerbaycan ordusu böylece ABD silahlarıyla yenilenmiş olacak. Moskova'yı zıplatan ikinci haber Rumsfeld'in ziyaretinin ertesi günü ABD'nin Bakü Büyükelçisi Reno Harnish'ten geldi: ABD'nin mali, askeri ve teknik desteğiyle hazırlanan Hazar bölgesinin deniz yüzeyinden, dibinden ve havadan güvenliğinin sağlanması projesinin önümüzdeki yılın başlarında uygulamaya konacağını açıkladı. Rusya bu projeye şiddetle karşı; "ABD'nin bu bölgeye burnunu sokmasına asla izin vermeyeceğiz" diyor.
Gürcistan'dan Moldova'ya
Gürcistan'a gelince... Rumsfeld Tiflis'te "kurtarıcı" gibi karşılandı. Geçici Cumhurbaşkanı bayan Nino Burjanadze ve 4 Ocak'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin favorisi Mihail Saakaşvili, Rumsfeld'e ABD'nin Şevardnadze'yi devirdikleri darbeye verdiği destek için şükranlarını dile getirdiler. (Rus basınına göre darbecileri Sırbistan'daki Amerikalı uzmanlar eğitti. Zaten Şevardnadze de "Darbede ABD'nin parmağı var" deyip duruyor.) Rumsfeld de, ordusunu Amerikalı danışmanların eğittiği Gürcistan'ın emin adımlarla NATO'ya girmekte olduğunu söyledi, Rusya'nın 1999'da İstanbul'da imzalanan AGİT anlaşmasında, bu ülkedeki askeri üslerini boşaltmayı taahhüt ettiğini hatırlatarak, "Bu sözünü yerine getirmesinin zamanı geldi" dedi. Soğuk savaş Balkanlar'a da sıçradı. Romanya, ABD'ye topraklarını alabildiğine açtı, 6 üs birden kurmasına izin verdi. En büyüğü Ukrayna-Moldova sınırı yakınlarında olacak. ABD'nin ataklarına Moskova, ayrılıkçı hareketlere desteğini artırarak cevap veriyor. Gürcistan'da Acaristan, Güney Osetya ve Abhazya özerk yönetimlerini, Moldova'da ise Rusya yanlısı ayrılıkçıları kanatları altına aldı. Bakalım Azerbaycan'daki cevabı ne olacak?
Sıra Ermenistan'a geldi
Gürcistan ve Azerbaycan'ı yitirmekte olan Rusya'nın Kafkaslar'da tek kalesi kaldı: Ermenistan. O da Türkiye aracılığıyla Batı saflarına çekiliyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Brüksel'de Ermeni meslektaşı Vartan Oskanyan'la görüşmesiyle düğmeye basıldı. 25 Eylül'de New York'taki görüşmeyi izleyen bu ikinci buluşmadan sonra Oskanyan, "Birkaç ay içinde Türk-Ermeni sınırının açılması konusunda ilk olumlu sonuçları alabileceğiz" dedi. Moskova basınına göre, böyle bir gelişme, "Rusya'nın Kafkaslar'da son stratejik müttefikini yitirmesi" anlamına gelecek. Kafkaslar'dan gözünüzü ayırmayın. Bu global kapışmada taraflar henüz tüm kozlarını ortaya sürmediler. Daha çok sürprizle karşılaşacağız...