Kişilerin onuru olur, ülkelerin olmaz.
Öyle mi? Gücü yetiyorsa bir devlet insanca davranma kaygılarının tümünü kenara iter, keyfine bakar. Öyle mi?
Peki, günümüzde uluslararası siyasal nüfuzdan, ekonomik refahtan, silah üstünlüğünden değerli sayılan "soft power" (yumuşak güç) niçin o kadar önemseniyor dünyaca? Onun içerdiği etki, imaj, prestij gibi kavramlar pratikte niçin öylesine ağırlıklı?
Biz niye dört elle asıldık astarı yüzünden pahalı çıkabilecek olimpiyat konusuna?
Ermeniler soykırım lafı ettikçe neden "Hayır, yapmadık" diye tepiniyoruz?
Hep uluslararası itibar -yani onuruğruna değil mi?
Üç gündür insanlığın önünde çok net bir tablo sergilenmekte.
Rusya'nın diplomasi zaferinden söz edenler var. Putin ve Lavrov'un ağızları attıkları golün sevinciyle kulaklarında. Ama gol kesin ofsayt.
Onlara kına yaksınlar demeyeceğim.
Allanmalarına gerek yok. Ellerine yüzlerine bulaştırmayı sürdürdükleri Suriyeli çocuk kanı yeter.
Fazlası Çinlilerin suratlarına sıçrayıp kurudu, gözlerini biraz daha yumuklaştırdı.
Pislikleri görmezden gelmeleri kolaylaşacak.
Batı'da -özellikle Amerika'da- kamuoylarının büsbütün körleşmemiş kesimleri utanç içinde. En etkili yorumcuları Christiane Amanpour CNN canlı yayınında âdeta yuh çekerek isyan etti.
Başkanlık yarışının yenik adayı Senatör McCain Fransız televizyonuna konuşurken Suriye'de çıkmaza girildiğini, sonunda Bismarck'ın deyimiyle işin yine kan ve çeliğe kalacağını, bu arada ülkesinin itibarının yerlerde süründüğünü söyledi.
İnsan haklarının en etkili savunucularından biri sıfatıyla tarihe imza atacağı umulan Obama için beklentiler tersine döndü. Galiba yeni bir Tom Amca (beyazların baskısına boyun eğen uysal zenci) diye geçecek tarihe.
Ama en rezil duruma düşen varlık şu ya da bu kişi değil, bir kurum. Rusya'nın golü ofsayt ise, onu vermeme yetkisi de Birleşmiş Milletler'deydi. Yapamadı görevini. Düdüğü ötmeyen bir hakem gibi gülünç oldu.
O kurumun yeniden biçimlendirilmesi gereği apaçık ortada. Bu katı gerçeği en gür sesle Türkiye dile getirmekte.
Geneldeki onurlu tutumumuzu da sürdürmeli, Suriye muhaliflerinin vahşi fanatik bölümü dışındaki kesimine elimizden gelen yardımı yapmalıyız.
Bush cebimize para koyarak toprağımız üstünden Irak'a saldırmaya hazırlanırken Türkiye Amerikan karikatürlerinde dolar beklentisiyle kıvıran dansöz gibi gösteriliyordu. TBMM hayır deyince o ülkedeki Türk kökenli öğretmenler gençler tarafından ayakta alkışlandılar.
İleride dünya çizgimizi alkışlayacak yine.