Sakın "Beni ilgilendirmiyor" demeyin. Bölgemizdeki keşmekeşlerin topuna rahmet okutturacak bir kıyametin kopması, ekonomilerin çökmesi, enerji fiyatlarının ve enflasyonun patlamasıyla kişisel bütçenizde de 10 derecelik deprem yaşanması gibi bir tehlike ilgilendirmez mi sizi?
O olasılığın yaklaştığını fark ettiğim için, İsrail'deki seçim kampanyasını yılanlı kuyu dibine bakar gibi izliyordum. İlişkilerimizin de düzelmesi umuduyla...
İstediğiniz kadar o ülkeye ya da başka bir odağa karşı çıkın, hasım saydığınız gücü anlamanız gerekir. "Yahudilik" ve "İsrail" kavramlarını kafamızda doğru yerlere oturtmalıyız artık.
Ben Yahudilere minnettar ve hayranımdır. Çağımız düşüncesinin biçimlenmesine en büyük katkıyı sağlamış olan Marx, Freud, Einstein adlı üç devin üçü de o kavimdendi. Ruhsal desteğinden en çok yararlanmış olduğum kadın bir Amerikan Yahudisi sanatçıydı. Ama İsrail başbakanı en nefret ettiğim kişiler arasında.
Çünkü kavminin övünmek için hiç ihtiyaç duymaması gereken bir özelliğe, kabadayılığa dayanarak çirkinlikler üretirken dünyayı da belaya itelemekte. Bunu ülkesinin güvenliği için yaptığını söylüyor. Gerçek ise tam tersi: İsrail onun dümen suyuna kapılırsa er geç tek başına kalıp Arap deryasında boğulacak.
Bunu kim söylüyor? Savaş istemeyen herkes. Başta Obama, bütün kilit ülke liderleri. (Türkiye de onlardan biri). Bizim Yahudilerimiz? Mehmet Gündem'in iki kitaplı ustaca sunumuyla yakından tanıyınca bilgeliğine inancımın pekiştiğini belirttiğim İshak Alaton vurguluyor açıkça:
"Biz Türk Yahudisiyiz. İsrail'e aitmişiz gibi gösterilmemiz yanlış. Vatanımız burası, Türkiye. İsrail'i vatan bilseydik orada yaşardık."
Ve o ülkenin bugünkü yönetiminin son yıllarda izlemiş olduğu politikaya kesinlikle karşı çıkıyor.
Peki, ne oldu İsrail seçiminde?
Çok iyi bir şey oldu. Anlaşıldı ki her aşırılık gibi savaş çığırtkanlığının da bir etki sınırı ve son kullanma tarihi vardır.
Sırtını faşizan milliyetçiliğe dayayarak şanlı zafer beklentisine giren Netanyahu adlı karga kırması şahin erken seçime gitti. Dokuz ay önce kurduğu "Gelecek Var" partisiyle önünü kesen barış yanlısı gazeteci Lapid aklı başında seçmenlerden topladığı büyük oyla serüvenciliğe set çekiverdi.
Koalisyon nasıl kurulursa kurulsun, önümüzdeki dönemde İsrail çizgisi daha "aklı başında" olacak. Bize defne dalı uzatılırsa fırsatı değerlendirmeli, ilişkileri düzeltmeye başlamalıyız.
Tırısa kalkmış Türkiye'nin dörtnala gitmesi önündeki engellerden biri daha yıkılır öylece.