Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Başlatmayın saygıdan!

Öfkeyle kalkan zararla otururmuş.
Doğrudur. Yerli yersiz, ölçüsüzce kızgınlık tepkileri veren kişi o huyundan zarar görür çoğu kez. Ama hiçbir durumda, hiçbir zaman öfkelenmeyen de hep kârlı mı çıkar?
Sabrın, serinkanlılığın, hazımlı davranmanın sınırları vardır ve olmalıdır. Sizi dolandırandan paranızı istemeye gittiğinizde herif "Sen önce önünü ilikleyip bana saygıyla yaklaşmayı öğren" derse, tepeniz atmaz mı?
Atmazsa, siz dolandırılmaya müstahaksınız demektir. Öyle olduğunuz anlaşılırsa başkalarından da kazık yer, gitgide daha büyük zararlara girersiniz.
Bugün bana öfke taraftarlığı yaptıran şey Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu temsilcisi Stefan Füle'nin sözü oldu. (Kimi meslektaşlar ona sorumlu komiser diyor. Oysa "commissioner" komisyon üyesi anlamına gelir, komiser değil).
Rumların Avrupa Birliği dönem başkanlığına herkesin saygı göstermesi gerektiğini söyledi o zat.
Hani dese ki "Biz bir halttır ettik, adada kanlı bıçaklı iki taraftan birini aralarında anlaşma sağlanmadan Avrupa Birliği'ne üye yaparak saçmaladık, şimdi Rumlar o yanlışımızla ele geçirdikleri gücü şımarıkça kullanarak her şeyi yokuşa sürmekte, bizi de sıkıntıya sokmakta, ancak olan oldu, siz yine büyüklük göstererek bağrınıza taş basın da çözüm arayalım"... La havle çeker, laf diye dinleyebiliriz söylediğini.
Ama öyle demiyor, "Rum başkanlığına saygı gösterin" buyuruyor.

***
Aslında belki yine de kızmayıp gülmek gerek.
Stefan Efendi AP'nin genişlemesinden sorumlu. Patlak balon üfleyen biri "Ben bunun şişmesinden sorumluyum" dese komik olmaz mı?
Batakta debeleniyor, sönüyor Avrupa. Ne genişlemesi? Havada top çeviren "jongleur" gibi bir elden ötekine bol bol ekonomik deva formülü aktarıp ara sıra sevinmesine kulak asmayın. Hepsi safsata.
Babanın dalgacılığı ve hesapsızlığı yüzünden borç çıkmazına girmiş bir aile düşünün. Hanım kumarbaz, oğlan işsiz, kız afyonkeş. Zengin teyze zırnık koklatmıyor. Adam yalvar yakar bir bankadan yeni kredi koparsa da, sonuç borç toplamının artması yalnızca. Çıkış mıdır, kurtuluş mu?
İsrail' in eski Genelkurmay Başkanı, yeni Başbakan Yardımcısı Mofaz'a bile bölgesel süper güç konumunu kabul ettiren, katakullici kurumları not yükseltmeye zorlayabilen Türkiye'nin Avrupa'daki çözümsüzlük tablosuna girişi bir enerji aşısı olurdu.
Kaçırdıkları fırsat kendi sorunlarıdır.
***
Kıbrıs konusunda ne yapmalıyız?
Uluslararası arenada efelenmeden yana değilim. Ama eldeki kozları kullanmayıp pısırıklaşmayı da çözüm saymam.
Somut gerçekleri iflas eşiğindeki Rumların da, iflasın içindeki Yunanistan'ın da, iflas sarmalındaki Avrupa'nın da gözüne sokmanın sırasıdır. Sınırsız ödün verme zorunluluğumuz yok. Yolumuza gidersek adadaki bölünme kesinleşir, o kadar.
Önce onlar bize saygı göstermeyi öğrensinler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA