Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Beteri

Birbirinin tam karşıtı gibi görünen insanların bile yaşam -ve ölüm- çizgilerinde ortak özellikler bulunabiliyor.
Fethullah Gülen'in son seslenişinde vasiyet var. Rahmet-i rahmana kavuştuğunda vatan toprağına, annesinin ayaklarının dibine gömülmek istiyor. Allah geçinden versin, o gün geldiğinde arzusu yerine getirilir mi dersiniz? Yoksa "Saygısızlıklar yaşanıp sürtüşmeler kızışabilir" kaygısıyla Hocaefendi Amerikan toprağında mı bırakılır?
Anadolu toprağına, bir çınar dibine gömülme isteğine karşın Nâzım'ın "Mezarına saygısız davrananlar çıkar mı?" kaygımızın da etkisiyle Rus toprağında bırakıldığı gibi...
Böyle soruların sorulabilmesi bile vahim bir durumun belirtisi: Sağcısı solcusu ile bütün insanlarımızı kapsayan bir kutuplaşma sürüp gitmekte toplumumuzda. Çıkmazların ve akan kanların kaynağında gerçek çıkar çatışmaları değil, boş düşmanlıklar var.
Çözüm arayışıyla değerlendirme yaparken her türlü karışık hesabı kenara bırakıp yalın bir kıstas kullanmak doğru görünüyor: Bugün gerginlikleri azaltan her şey yararlı, artıran her şey zararlıdır.
Kanla puan kazanmaya çalışan politikacıların teşhisi yanlış. Yığınlar vampirliğe yol açıcı hoyratlıkları benimsemez sürgit. MHP başbuğu Türkeş ahir ömründe bunu sezmişti. Öcalan'ın da anlamaya başladığını gösteren işaretler var.
Sağduyu yayılırsa kısa sürede normalleşebilir ortam. Ölülerimiz vasiyet ettikleri yerlere gömülür; dirilerimiz diledikleri gibi yaşar. Vampirce değil de insanca yani.

***

Normalleşme dedim ya; sapıtan ülkeler huylarından seçimle vazgeçme umudunda. Olacak şey değil tabii. Oylama sonuçları Arapların yaygaracılığına, Yunanlıların beleşçiliğine son verebilir mi?
Fransızlara gelince... IMF Başkanı iken Berlusconi'nin cinsel arsızlıklarını kınayan Kahn'ın bu yıl Fransa Cumhurbaşkanı olması kesindi; sürü sepet rezalet önünü kesti. Şimdi (resmî terim olduğu için kullanıyorum affınıza sığınarak) karıştığı fuhuş ilişkileri yüzünden "ağır pezevenklik" suçlamasıyla sorgulanıyor. (Hafifinin nasıl olduğunu bilmiyorum).
"Bling bling" denilen zıpçıktılık dönemiyle maruf Sarkozy'nin sicili malum. Sevgili koleksiyoncusu ve ünlü teşhirci Clara ile yapmadığı "playboy" hovardalığı kalmadı. Zevcesinin üryan fotoğraflarının dağıtımı ile "iftihar" etti. Geçen hafta da izdivacından üç gün önce bir kadın politikacıyı oral sekse zorlamak gibi marifetlerini sayıp döken bir kitap çıktı piyasaya.
Skandal enflasyonunun Fransa halkını yorduğunu düşünen Hollande "Ben Mösyö Normal olacağım" diye kampanya yürütüp seçildi. Dört çocuğunun anası ve partisinin sabık başkanlık adayı olan eski sevgilisini parlamento başkanı yapmak istiyor. Yeni sevgilisi kıskandı, kadının rakibini desteklediğini açıkladı. Üstelik kameraların önünde Cumhurbaşkanı'nı dudaklarından öptü. Normalleşmiş Fransa'da tartışılan yeni siyasal olay bu işte.
Bizdeki seçimlerin sonuçlarını beğenmeyenler anormallik derecemize şükredebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA