Dünyadaki haksızlıklardan bunalanların yüreğine su serpmek için "Külkedisi" gibi efsaneler uydurulmuştur. Ezilen kızcağızın imdadına Prens yetişir, onu Prenses yapar.
Yazık ki masaldır o hikâye. Dünyamızda adaletsizlikleri gideriveren prensler yok. Okka altında kalan kişiler kendi güçleriyle engelleri aşıp düze çıkıyor; o kadar. Kimi zaman onlara el uzatan insanlar da oluyor. Bereket versin ülkemizde örnekleri az değil.
O türden bir "gerçek masal" anlatayım, sizin de kavga gürültüden daraldıysa yüreğiniz serinlesin.
***
Bir varmış, bir yokmuş, Türkiye'de Vehbi Koç adlı bir akıllı işadamı bakmış ki bir noktadan sonra daha çok para kazanmak daha çok mutluluk demek değil; vermek almak kadar keyifli ve daha anlamlı. Ülkenin belini doğrultmasının yolunun da insanlarını eğitmekten geçtiğini fark etmiş.
Dostlarının da katkısıyla Türk Eğitim Vakfı'nı kurmuş. Yönetici ararken Güsel Bilal adında cin gibi bir genç kadını gözü tutmuş, Genel Müdür Yardımcısı yapmış. "Genel Müdürler gelir gider," demiş. "Sen Yardımcı sıfatıyla hep yerinde kalır, buraya göz kulak olursun."
Tam 45 yıldır oraya yalnız göz kulak değil, epeyce beyin de olmuş o hanım. Hizmeti uzayınca yönetim onu bir ödülle onurlandırmaya niyetlenmiş. Ne istediği sorulunca "Hiçbir şey" diye karşı çıkmış; "ama adıma bir burs olsaydı sevinirdim." Güsel Bilal Bursu öyle doğmuş.
Tuhaftır, o alanda talep gelmediği için TEV eğitimcilik bursu vermiyor. Bir gün Güsel Hanım telefonda azarlar gibi konuşarak eğitimcilik bursu isteyen delikanlıyı görüşmeye çağırmış. Zor şartlarda yetişmiş olduğu her halinden belli, kara yağız, tipik bir "Anadolu çocuğu" imiş gelen. Aksu Anadolu Öğretmen Lisesi'ni de, Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü'nü de birincilikle bitirmiş olduğu anlaşılmış.
Öyle dobra dobra, mantıklı, çarpıcı şeyler söylemiş ki, Güsel Hanım "Sınava ve mülakata gireceksin" demiş. "Başarılı olursan sana kendi adımı taşıyan bursu vereceğim."
Fazlasıyla başarılı olmuş Özgür Bolat. Güsel Bilal Bursu ile Harvard Üniversitesi'ni de en parlak sonuçla bitirdikten sonra yurdumuzda TEV'e ait üstün yetenekliler lisesi TEVİTÖL'de iki yıl öğretmenlik yaparak vakfa borcunu ödemiş.
Sonra? Cambridge'de, arkadan MIT'de doktora. Başka?
Yine TEV'in desteğiyle, TEVİTÖL kampüsünde, koordinatör Necmettin Bağcı'nın asistanı sıfatıyla hazırlanmasına katıldığı bir öğretmen eğitimi projesinin Yeni Zelanda'daki Uluslararası Eğitim Etkinlik ve Geliştirme Kongresi'nde, 32 ülkenin 165 projesi arasında Türkiye'ye kazandırdığı birincilik!
***
Bizim ülkemiz çok geçmeden dünyada hak ettiği yere gelecekse, mutlu sonuca ezik ruhluların Anadolu'ya burun kıvırmalarıyla değil, Özgür Bolat gibilerin zekâsı ve onlara omuz verenlerin insancıllığı ile ulaşacak.
