Belki rastlamamış olduğunuzdan bilmezsiniz: "düzenek" mekanizma demek. Dün bir örneğiyle ilgili haberi gördüyseniz, tepkinizi merak ederim. Kızdınız mı, güldünüz mü?
Görüntüyü gözünüzün önüne getirin. Kapkara bir poşet. İçine usturuplu açıdan kutu, onun içine de kamera yerleştirilmiş. Deklanşörüne bağlı, ustaca gizlenerek bir yerden geçirilmiş kordonun ucu yaşlı başlı bir adamın elinde. (Emekli, evli ve çocuklu olduğu karakolda belirlenmiş.) Vatandaşımız sokaklarda kadınlara yanaşıyor, çaktırmadan nasıl beceriyorsa poşeti eteklerinin altına tutup erotik fotoğraf çekmeye çalışıyor. Öylece elde edilebilecek görüntüyü de getirin gözünüzün önüne. Nasıl bir şey olabilir? Herhalde flaş da kullanılmadığına göre, birkaç flu leke...
Meraklısı için öyle görüntülerin kuşe kâğıda basılı, alabildiğine net, pırıl pırıl renkli, âlâsını sunan dergiler ibadullah. Kımıldayan türünün tiryakileri canları çektikçe porno kanallarına yumuluyor. Düzeneğe, sokak manevralarına, karakolluk olmaya ne gerek var?
Efendim, mesele görüntü değil. Onu elde ederken yaşanan yasak delme şehveti.
Kleptomani hastası tanımadınız mı hiç? Ben banka hesaplarında servet yatarken marketlerden üç kuruşluk şeyler yürüten birkaç hanım bilirim. Amatör fotoğrafçı biradere de kızamadım, güldüm. Çünkü bacak kadarken iki haşarı arkadaşımla birlikte onun suçuna ortak olduğumuzu hatırlıyorum.
Eskiden Salacak'ta köhne bir iskele vardı. Zemin tahtaları kurumuş, yer yer birbirinden ayrılmıştı. Alttan bakınca yukarısı görülürdü aralıklardan. Vapur gelince sandalla iskelenin altına girer, kadın yolcuları güneyden dikizlemeye çalışırdık. Erotik amaçlarla değil, sırf itlik etmek için.
Eğlencemizin farkına varan çevredeki balıkçılar bir gün iki kayıkla sıkıştırınca kendimizi kıyıya zor atıp tavşan gibi kaçtık. Ama o da harika bir heyecan, unutulmaz bir küçük serüvendi.