Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Tokatlı da var, Kaddafi ve Sarkozy de

Türkiye'de yapılacak en zor işin ne olduğu sorulsa, belalı dönemlerde büyük bir gazetenin Ankara temsilciliği derim. (Ülkemizde belasız dönem yok tabii; ama dereceleri var.)
Milliyet'in Abdi İpekçi'li yıllarında o yük Orhan Tokatlı'nın sırtındaydı. Kaç cephede birden çarpışmak zorundaydı Orhan kardeşim! Memleketi zikzakçı hükümetler yönetir görünüyordu ama gerçek gücün sahibi derin devletti.
Düşünün. Kulağınız bugünkü sözü dünküne uymayan politikacılarda, gözünüz Genelkurmay'ın pencerelerinde, aklınız MİT'in dosyalarında olacak. Haber oburu Yazı İşleri'ne malzeme taşırken "Abdi Bey'in" kurallarına harfiyen uymak zorundasınız:
Birden fazla kaynaktan doğrulatmadıkça hiçbir şeye inanılmayacak. Her zaman denge gözetilecek. Kırıcı davranılmayacak, gereksiz polemiklere yol açılmayacak. Renkli ve ilginç olunacak ama sansasyon peşinde koşulmayacak, zinhar bayağılığa kaçılmayacak, v.b.
Bunlar işin görünür yanı. Bir de kulis var. Gazete içindeki ideolojik girdaplar, ego çekişmeleri, kişisel kaprisler, Ercüment Karacan'ın özel istekleri. (Bir tekne için getirilen otomatik tuvaletin gümrükten çekilmesi dert olmuştu.)
Orhan Tokatlı'nın en şaştığım özelliği, bütün bu işlerin altından kalkar ve sorunları çözerken, dünyanın en sevimli gülümseyişini yüzünden eksik etmeyebilişiydi. Bir kez bile nezaketsiz davrandığını görmedim.
Sorumlu, onurlu, mutlu yaşadı. Erkeğinin güzel hayatına en büyük katkıyı sağlayan eşi Özen'e candan bir aferin!

***

Kavimlere ilişkin genelleme yapmak doğru değildir, ama Arap liderlerin pek çoğunun bir özelliği gözden kaçamayacak kadar belirgin: kocaman ve kaskatı gerçeklere taban tabana zıt palavralar sıkmaktan kaçınmamak.
Bütün uçakları havalanma fırsatı bile bulamadan İsrail jetleri tarafından tahrip edilmiş, ordusu kanal ötesine kovalanmışken Abdülnasır radyoda zafer naraları atıyor, silahlı kuvvetlerinin tümü ezilmişken Saddam televizyonda "Düşman perişan" diye kükreyebiliyordu.
Kaddafi de istisna değil. Gırtlaklaşan halkına "Hepiniz beni sevmekte kenetlendiniz" diyebiliyor, aynı konuşmada karşıtlarını acımadan yok edeceğini açıklıyor, ateşkes kararını bildirirken tankçıları ve ağır topçularına Bingazi'ye saldırı emrini veriyor.
Peki, Arap tarafında bunlar böyle de, Batılı liderler çok mu doğrucu ve tutarlı? Kaddafi ile Libya'ya özgürlük götürmek için boğuştuklarını söylüyorlar. Müttefik diye yardıma çağırdıkları başka Arap ülkelerinin her biri bir demokrasi cenneti tabii.
Mösyö Sarkozy Tunus'ta diktatörden yana çıkar gibi davrandı; onun çabucak def edilmesiyle ofsaytta kaldı. O telaşla Libya seferinin önderliğine soyundu. Yani derdi ilke savunması değil, politika hesabı. Başkomutanlık şovunu iyi yapıyor mu bari?
İlk golü atmak için Fransız jetlerini hazır etti, Birleşmiş Milletler'den cevaz beklediğini söyledi. O arada Kaddafi askerleri tank desteğiyle Bingazi'ye saldırıya geçtiler. BM kararı çıkar çıkmaz jetler uçup durdurabilirlerdi saldırıyı. Sarkozy dünya lideri pozuyla bir de diplomasi şovu yapmak için Paris toplantısını düzenleyince saldırganlar kente girdiler.
Kaybedilen 24 saat boyunca öldürülenler arasındaki çocukların görüntüleri gözümün önünden gitmiyor. Çöpe atılan canların sorumlusu gösteriş meraklısı Fransız politikacısıdır.
***

Bundan sonra ne olacağını merak ediyorsanız, fiziksel dövüşün sonucu belirsiz değil. Okulda iri bir oğlanın kendinden çok çelimsiz biriyle itiştiğini görürsek, "Ayı kakasıyla oynuyor" derdik. Süper güç Kaddafi'nin silahlı kuvvetlerini un ufak eder elbette. Ama onu kısa sürede deviremezse çok daha çetin ve karmaşık bir çatışma yoğunlaşacak: propaganda savaşı.
Kaçınılmaz olarak sivil cesetleri ekranlara geldikçe Kaddafi'nin "Haçlılar Müslümanları kırıyor" haykırışları etkinleşecek, Arap kamuoyunda ve dünya jürisinde hava değişmeye başlayacak.
Biz geri durmakla, daha önce atılmış imzaların gerektirdiğinden öteye geçmemekle iyi yapıyoruz. Aman böyle devam!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA