AMK boyunun ölçüsünü aldı…
Bir küfrü kendisine isim olarak seçen gazete tutmadı,
Tirajı düştü.
Düşmeye de devam ediyor.
Her gün hükümete sövenlere halk,
Güzel ders veriyor…
***
Hükümete iftiranın ve küfrün adeta simgesi haline gelen,
Sözcü'ye tam uyan bir isimdi AMK.
Gazete çıkarken,
Sözcü'de toplanan müzmin muhalifler aslında
'AMK' adıyla,
İktidara bir gönderme yapmış.
İddialar böyle...
Yani beylere,
Yaptıkları hakaretler yetmemiş,
Bir de
AMK demişlerdi.
***
AMK'nın isim babası,
Meydan okurcasına,
"
Bu küfrü biz icat etmedik.
Böyle bir küfür var mı?
Var.
İnsanlar adıyla sanıyla ediyor mu?
Ediyor.
Bakarsınız, bundan sonra AMK haliyle kullanırlar o küfrü.
Biz de terminolojiye bir sözcük kazandırmış oluruz" demiş...
Dalga geçer gibi...
'İyi yaptık' der gibi...
Sonra da,
'Kimileri rahatsız olacak tabii,
Doğaldır,
Herkes her şeyi sevecek diye bir kural yok.
Sempatik bulanlar da var...' diyerek,
Bize kafalarının içini de göstermiş oldular.
Şimdi soralım,
Bu beylere,
Hani AMK,
Açık
Mert
Korkusuz demekti…
Değilmiş,
Demek ki...
Bal gibi küfürmüş işte...
***
Sorsanız bizde basın özgürlüğü yok,
Hatta ağır sansür bile var (!)
CHP liderine göre ise Türkiye'de ifade özgürlüğü yok.
Sırf bu yüzden,
CHP'li
Umut Oran,
Prof. Dr.
Oğuz Oyan,
Ve
Faruk Loğoğlu,
Ülkemizi
AB'ye gammazladılar ya...
Etkili olması için de mektuba,
Şair
Ataol Behramoğlu'nun
"İki Kalp Ağrısı" başlıklı yazısını eklediler.
***
Vallahi ne iştir anlamadım.
Hem akıllarına geleni söylerler, Hem de utanmazlar, Hâlâ özgür değiller öyle mi?
Daha ne istiyorlar...
Anlayan bana da anlatsın lütfen.
Kimliklerini, gazetenin isminden okumak mümkün.
AMK...
Daha açık nasıl izah edilir bilmem.
***
Velhasıl kelam.
Takımların transferleri,
Kulüp içi gelişmeler,
Fotomaç ve Fanatik'e tiraj aldırırken,
AMK'nın satışı bu hafta yine düştü.
100 binle başlayan tiraj,
Önceki hafta 54 binde kaldı.
Türkçe meali,
Çakıldı!
Yakında piyade olurlar.
AMK ile Sözcü…
***
Her zaman söylerim,
Sabrın sonu selamettir diye...
Küfürle, hakaretle bir yere varılmaz.
Elin demişi, pazarın yemişi bitmez.
Ne demişler?
Sofrada elini, mecliste dilini kısa tutacaksın.