Bugünkü yazımın konusunu dünden söylemiştim.
Ama önce şu leş kargalarına bir kış kış diyeyim, Sonra Amanoslar'a döneceğim.
***
Erzincan'ı, Van'ı, Yalova'yı deprem vurur,
Karadeniz'i de sel...
Nasıl İstanbul, Yalova ve Van'da depreme dayanaksız evler,
Binlerce cana mezar olduysa,
Karadeniz'de de dere yataklarına yapılan evler,
Derelerin coşmasıyla, Suya kapılır…
Onlarca insanımız da maalesef boğularak can verir.
Tıpkı Samsun, Trabzon ve Rize'de olduğu gibi...
Başbakan Erdoğan bu yüzden,
"Dere yatağına 3-4 kat ev konduriyruk" demişti...
Ama yine de bizimkiler bu huydan vazgeçmedi.
***
Samsun'daki sel,
9 kişinin hayatına mal oldu.
Dün çıkan bazı gazeteler sel ile birlikte coştu,
TOKİ üzerinden hükümete vurdu…
Malûm medya, milyonları ev sahibi yapan
TOKİ'yi,
Ve hükümeti lince kalkıştı…
Bu yüzden de onları,
Leş kargasına benzettim.
Bu konuda söyleyecek epey sözüm var ya,
Neyse…
***
Toplam arazi içinde düz alanların az olduğu
Doğu Karadeniz'de,
Evlerin çoğu dere yataklarındadır.
Allah korusun, memleketim
Of'un içinden geçen
Solaklı Deresi kazara taşsa,
Güzelim ilçede asrın felaketi yaşanır.
Binlerce insan hayatını kaybeder.
Sayın Başbakan da zaten bu yüzden
"Dere yataklarına ev yapmayın" diye haykırıyor ya...
***
Cahillikten mi?
Yoksa vurdumduymaz mıyız?
Bilmem.
Hem erozyona ve sele engel olan ağaçları keseriz hem de yerine yenisini dikmeyiz...
Üstelik onca sel felaketine, yüzlerce can kaybına rağmen yine de evlerimizi yağmurda canavara dönen dere yataklarına yaparız…
Nasıl mantıktır,
Anlamam...
Bu anlayış, Samsun'da 9 cana mal olmuştur.
***
Fırsatçılara gün doğdu.
Leş kargaları...
Doğrusunu yazsanıza...
Sahi evleri niye su bastı?
Sebep o köprü değil miydi?
Küçücük köprünün altından deniz gibi sular akacağı hiç hesap edilmez mi?
***
Suyun
TOKİ konutlarına kadar yükselmesine sebep olan köprüyü yapan, yaptıran, göz yuman yetkililere neden tek laf edilmez?
Yalova'da
Veli Göçer'i,
Van depreminde oteli yıkılan
Tevfik Bayram'ı diline dolayan zihniyet,
Samsun'da o köprüyü yapanı neden araştırmaz?
***
Tamam,
TOKİ'yi yerelim,
Yanlışlarını haykıralım,
Ama Hükümet'e vurmak için değil, yanlış yaptığı için...
TOKİ üzerinden Hükümet'e yüklenmek işinize geliyor değil mi?
Sakın fırsatı kaza etmeyin...
Fırsatçılık ne güne duruyor!
Amaç üzüm yemek olsaydı, Dere yataklarının tehlikesine dikkat çekilirdi.
Ama mesele bağcıyı dövmek olunca,
Anasını satayım, vur abalıya...
Ve kes faturayı
TOKİ'ye...
***
NOT: Amanoslar sele kurban gitmedi.
Amanoslar'ı yarın bu köşede bulacaksınız..