Arada bir PKK'nın internet sitelerine göz atarım.
Örgüte moral veren palavralarla dolu...
İtler milleti salak sanıyor.
Belki bin kez yazdım…
Bir daha yazayım.
KCK'lı Duran Kalkan, 200'den fazla askerimizin şehit olduğunu,
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de bunu gizlediğini iddia ediyor.
Yalan söylüyor,
Kara propaganda yapıyor.

Ulan bu bilişim çağında TSK hangi şehidini gizleyebilir ki?
Dahası niye gizlesin?
Onu ancak PKK yapar.
Kazıp gömdüğü Kürt gençlerini gizler.
Ailelerine de 'kayboldu' der.
PKK'lı Kalkan, bu palavralarını, hatta saçma sapan yalanlarını CHP'li Gürsel Tekin'e de dayandırmış.
Kanlı katil, "Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin gibi bazıları mayıs ayı boyunca Türk ordusunun kayıplarının yüz elliden fazla olduğunu, bunların büyük bir kesiminin kamuoyundan gizlendiğini ifade etmiştir. Bu durum haziran ayında daha da gelişme göstermiştir.
Haziran günleri boyunca dört bir yanda gelişen eylemler 19 Haziran'da zirve yapmıştır" diyor.
Mağaralarda yaşayan Kalkan çakalı şunun farkında değil:
Bir defa Türk ordusu kayıplarını gizlemez.
Olsa olsa etkisiz hale getirdiği teröristleri saymaz,
O konuda bilgi vermez…
Diğerini yapması hiç mümkün mü?
Şerefsiz herif kimi kandırıyor!
Türk askeri vatanı için 'şehit' olur.
Oğlu şehit olan ana ve babaların,
"Diğer oğlum da bu vatana helal olsun" dediğini görmüyor musunuz?
Ordumuzun morali yüksek.
Bunlar boş çabalar.
Güneşi balçıkla sıvamak mümkün değil.
PKK çözüldü.
Sonu yakındır.
Yazılanlar da bunun bir teyididir.
Yalana bu yüzden başvuruyorlar.
Başbakan Kayseri'de açıkladı.
CHP lideriyle yaptığı zirvede Kemal Kılıçdaroğlu'na bir önerisi olup olmadığını sormuş.
O ise bir sorusu olmadığını söylemiş.
Bir de Başbakan'ın yanından çıktıktan sonra söylediklerine bakın:
"Bildiğimiz şeyleri anlattı, fikrimizi sormadı bile…"
Ayıp vallahi…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da haklı olarak, "CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; ardından gittiğiniz bu genel başkan, maalesef bu ülkenin, bu milletin değerleriyle el ele, omuz omuza değil; İsrail'in değerleriyle omuz omuza, Baas rejimiyle omuz omuza" boşuna demiyor.

***

Duran Kalkan'ın palavralarına kimin destek verdiğini herkes görüyor.
-"Uludere konusunda sınıfta kalan bir hükümet…"
-"34 yurttaşımızın katili olan bir hükümet…"
-"Nasıl oluyor da hâlâ o koltukta oturuyorlar?"
-"Bu hükümet süresi dolmuş bir hükümet…"
-"Ülkeye yük olan bir hükümet!"
Bu sözler, bu ithamlar kime mi ait?
Tabi ki Kemal Kılıçdaroğlu'na…
Hâlâ Uludere'den ötürü Hükümet'i suçluyor,
Hâlâ Hükümet'i "34 kişinin katili" ilân edebiliyor.
Ne diyeyim daha?