Vakit'ten Asım Yenihaber "Onbaşı bile olamayacaklar 'general' yapılıyor" diye yazınca paşalar kıyameti koparmıştı…
Yazı üzerine 312 generalin tamamı gazete aleyhinde yüzlerce dava açmıştı…
Zor günler geçirmişti Vakit.
***
Oysa Asım Yenihaber, '
onbaşı' ifadesini, milleti hafife alan darbeci Balyoz sanığı
Orgeneral Çetin Doğan ile eski
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman için kullanmıştı.
Diğer generaller de
'bizi kastediyor' diyerek, gazete ve yazarı hakkında ayrı ayrı tazminat davası açmış, mahkeme ise trilyonlarca lira tazminata hükmetmişti.
O günlerde bu ağır cezaya bir kişi isyan etti mi?
Hatırlayanınız var mı?
"
Basın özgürlüğü" diyerek mangalda kül bırakmayanlar niye toz olmuştu ortadan?
***
Gazeteci
Bekir Coşkun da TSK'daki paşalara resmen
'köpek' dedi önceki günkü yazısında.
Yazarlar
'hiciv' yapabilir elbet…
Ama hakaret edemez.
Coşkun'un yazısı eleştiri sınırlarını çoktan aşmış.
Durum
'hakaret'ten öte bir noktaya gelmiş.
Hiçbirimizin kimseyi aşağılamaya hakkı yok.
Herhalde Coşkun, yüksek tirajlı bir gazeteden 50 binlik bir gazeteye gitmenin ezikliğini bu tür yazılarla çıkarıyordur.
Her ne olursa olsun ayıp etti… Sabıkasını artırdı.
Biliyorsunuz daha önce de AK Parti'ye oy verenlere,
"Göbeğini kaşıyan adam" diyerek milyonlarca insana hakaret etmişti.
Yani hakareti alışkanlık haline getirmiş.
***
Coşkun, yazısında sahipsiz bir kurtla Paşa ismindeki bir köpek arasında geçen hayali diyalogla TSK'daki paşaları aşağıladı:
***
"Şu önündeki şey ne Paşa?.."
"Yemek tabağım..."
"İçinde ne var?.."
"Kemiğim..."
"Şu ne?.."
"Su tasım…"
"Ya şu yumuşak koltuk gibi olan?.."
"Minderim... Üzerinde oturayım diye..."
"Kim veriyor bunları?.."
"Sahibim..."
***
Kurt sordu:
"Peki şu omzunda parlayan ne?.."
"Tasmam..."
"Ne işe yarar?.."
"Sahibim beni yönettiğine göre bu lazım... Nereye çekerse oraya..."
"Ya onun istediğini yapmak istemezsem?.."
"Karşılığında yapacaksın...
Onca şey veriyor yani..."
***
Yazının tamamını okumaya gerek yok.
Çünkü çok rahatsız edici.
Gözü döndüğünde, Coşkun böyle yapar.
Şimdi Başbakan'ın
'Kaleminden pislik akıyor' sözüne de masum pozlarına yatıp,
"Benim kalemimden şefkat, merhamet ve sevgi akıyor" demesi bundan.
Ne olursa olsun
'Köpek' başlıklı yazı, 312 generalin dava açtığı yazıdan hafif değil, çok daha ağırdır...
Başbakan haklı.
Paşalar derhal gereğini yapıp dava açmalı.
***
İşin enteresan tarafı, Başbakan, Türk Silahlı Kuvvetleri ile yakından ilgilenir…
Ulusalcı kesimden kuduranlar artar.
Pis salyaları ile öteye beriye saldıranlar artar.
Ne zaman yargı, TSK içindeki darbecileri tutuklarsa;
Kuduranların hepsi
'paşacı' kesilir…
Pes vallahi...
***
Bekir Coşkun gibi bir kalem bu milletin bağrından çıkmış TSK'nın saygın generallerine '
köpek' diyebilecek kadar densizleşmemeliydi.
CHP yandaşı bir başka gazete, 28 Şubat operasyonunu '
AK Parti-Cemaat çatışması' olarak kamuoyuna sunuyor…
Maksat kafaları karıştırmak,
Bir çatışmaya zemin hazırlamak.
Bunlar egemen güçlerin tezgahından başka bir şey değil.
Eskiden olduğu gibi askeri pis arzularına alet etmek istiyor beyler.
***
Önümüzde bir yerel seçim,
Bir de cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Şer odakları hazırlık yapıyor.
Hazır olanlar elleri tetikte bekliyor.
Hatta yeni kadrolar oluşturuluyor…
Kısacası toprağa gömülmüş baltalar yerinden çıkarılıyor…
Hepsi Başbakan Erdoğan'ı yemek için.
Uğur Dündar da gölge adam
Ertuğrul Akbay'ın gazetesinde yazacakmış…
Dedik ya savaş yakın…