Eski Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak'a yaptığımız veda ziyareti sonrasında yeni başkanın kim olacağını tahmin etmeye çalıştık.
Kimseden tüyo almadık.
Ama tahminimiz doğru çıktı.

Sayın Kaynak'tan boşalan koltuk için dün seçim yapıldı.
Seçime üç aday katıldı…
13. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Alkan,
3. Hukuk Dairesi Başkanı Kemalettin Yüksel,
Ve 5. Ceza Dairesi Başkanı A. Ceylani Tuğrul…
İlk turda 201 oy alan Ali Alkan Yargıtay Başkanı seçildi.
Yaş haddinden emekli olan Nazım Kaynak'tan boşalan koltuğa oturan Alkan, Ankara Kızılcahamam doğumlu.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1973 yılında mezun olduktan sonra Pervari, Çayıralan, Haymana hakimliği, Ankara Ticaret Mahkemesi üyeliği ve başkanlığı ile Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu.
26 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay üyeliğine seçilen Alkan, önce 13. Hukuk Dairesi Üyesi, sonra da aynı dairenin başkanı oldu.
Hayırlı uğurlu olsun...

***

Dağdaki gençler: Size yazık oluyor
Kanlı terör örgütünün yayın organlarından birinde dün gördüm.
Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesi kırsalında çıkan çatışmada öldürülen PKK'lı bir genç için, "Örnek ve güçlü duruşuyla her zaman önde yürüyen bir militandı" şeklinde bir şeyler yazıldı…
Örgüt bu propagandayı hep yapıyor…
PKK'nın, militanlarının güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada öldürülmesi dağdakilerin moralini bozmasın diye bu yola başvurduğu belli.
Aslında dağdaki gençlerin ölmesi ya da yaralanması hiç umurlarında değil.
Maksat propaganda.
Olan o gençlere ve ailelerine oluyor…
Nurhak kırsalındaki çatışmada ölen Oruç Ay isimli teröristi doğuran ananın yüreği yanıyor…
Örgütün değil.
Göz boyamalarına bakmayın.
PKK yayın organına göre, Beşir Elbistan kod adlı terörist bir grup arkadaşıyla birlikte Nurhak ilçesine bağlı Gürsel ve Umutlu köyleri yakınlarında göreve gidiyormuş…
Merak ettim.
Ne göreviymiş bu?
Elbette ki 'Düşman güç' dediği Mehmetçiği öldürme görevi.
Sitenin haberine göre o terörist Türk askerleri ile 7 saat süren bir çatışmada yaşamını yitirmiş…
Rambo gibi insan üstü bir şey herhalde ki koca bir ordu onu etkisiz hale getirmek için 7 saat uğraşmış.
Propagandaya bakar mısınız…
Ve çatışmada bir kişi ölmüş…
Hay senin yalanına…
Ulan kendinizi ne sanıyorsunuz!
Kimi kandırıyorsunuz?
Koca Türk ordusu birkaç çakalı saf dışı etmek için 7 saat mi uğraşır?
Bu yalanlara kendileri bile inanmıyor ya neyse.
Sevgili okurlar,
Daha önce Güneydoğu'da görev yapan bir yarbaya sormuştum…
"PKK'lının ömrü ne kadardır?"
Aldığım cevaba şaşırmıştım.
Kandırılıp dağa çıkarılan gençlerin ömrü çok kısaymış.
Sözde 'dava' için örgüte katılan Kürt gençleri hayatın hiçbir güzelliğini göremeden ölüyor.
17 yaşında dağa çıkarılan genç 24 yaşında şu ya da bu şekilde ölüyor.
Yazık, hem de çok.
O yarbay…
"Dağdaki yaşam kolay değildir. Mağaradaki yaşam ise daha da zordur… Dağa çıkanı ya asker ya da PKK öldürür. Şartlar kötüdür, hastalıktan ölen de çoktur… Yazık oluyor gençlere. Anne ve babalar çocuklarına sahip çıkmalı" demişti.
İnsanlıktan uzak, dağlarda ölümle burun buruna geçen 7 yıl…
Sonrası ölüm.
Ne hazin bir durum…