28 Şubat'ın darbeci komutanlarını ayakta alkışlayan bazı yargıçlar talimatla Başbakan Erdoğan'ı hapsetmişti…
Niye?
Şiir okuduğu için…
Şiir yüzünden bir belediye başkanı tutuklanır mı?
Komutanlar emredince tutuklanır.
Nitekim öyle oldu...
***
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını bırakarak
26 Mart 1999 günü
Pınarhisar Cezaevi'ne girdi… Ve
24 Temmuz 1999'da özgürlüğüne kavuştu…
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök o günlerde gazetesinde
Erdoğan için
"Artık muhtar bile olamaz" başlığını atmıştı.
Özkök, bu manşetle hissiyatını da ortaya koymuş oldu.
***
Doğru.
Erdoğan muhtar olmadı.
Ama
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldu…
Hem de öyle bir Başbakan ki...
Türkiye'yi kalkındırdı…
Dul maaşıyla geçinen
Ayşe teyzeyi de, emekli
Saffet amcayı da enflasyon belasından kurtardı.
Emeklinin maaşını da asgari ücreti de artırdı…
Alım gücü yükseldi.
Dünya batarken, Türkiye büyüdü.
Her alanda büyük gelişmeler yaşandı.
En başta da sağlıkta...
Sonra yargıda…
***
Ülke, kan emici vampirlerden temizlendi…
Ve darbeciler hesap vermeye başladı.
Sıra PKK'ya geldi...
***
PKK'nın bitirileceğini anlayan
KCK Yürütme Konsey Başkanı Yılan (Murat Karayılan)
"Hareket olarak büyük bir birikim ve mücadele tecrübesine sahibiz" diyerek aklınca göz dağı veriyor…
Köşeye sıkıştığı belli…
***
Mesud Barzani ise sonunda gerçeği gördü…
ABD de PKK'yı temizlemek için Türkiye'ye daha çok destek verir oldu…
Yani yılanın başının ezilmesi yakın…
Afrasına tafrasına bakmayın siz.
***
Ergenekon ve
Balyoz davalarını itibarsızlaştırmak isteyen
28 Şubat darbecilerinin sonunda korktuğu oldu.
Hepsi şimdi hesap veriyor…
Ertuğrul Özkök'ün gazetesinde film artistlerinden daha fazla yer alan
Orgeneral Çevik Bir, halkın oyuyla iktidar olan
Refah-Yol hükümetini yıktığı için şimdi içeride…
Hesap verecek.
***
28 Şubat'ta aynı zamanda büyük bir insanlık suçu işlendi.
YAŞ kararıyla ordudan atıldığı için intihar eden subaylar oldu…
O hesaplar da sorulacak.
Bana göre en haysiyetsiz darbeydi bu.
28 Şubat bir onur katliamıydı...
***
Peki, darbecilerin işbirlikçileri olan ünlü gazetecilere hesap sorulmayacak mı?
Sorulacak tabii.
Adamlar bunu bildiklerinden korkudan altlarına kaçırmış durumdalar...
Üçüncü dalgada ya da dördüncüsünde gözaltına alınmayı irileşmiş gözleriyle bekliyorlar…
Hesap verecekler arasında ünlü gazeteciler, işadamları ve şakşakçı hukukçular da var…
Şimdi hepsinin mabadı üç buçuk atıyor...
***
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "
Türkiye gerçek bir hukuk devleti olma yolunda hızla ilerliyor" dedi.
Yani Türkiye bağırsaklarını temizliyor.
Erdoğan'a
"Muhtar bile olamasın" diyenler de sırada tabii…
İhtilalci generaller gibi onlar da suçlu çünkü!
