Uçağa bineceğim sırada tanıdım o genç subayı…
İsyankârdı…
Meraklandım.
Neden isyan ediyordu?
Sorularıma aldığım yanıtlara şaşırdım.
Kimdi bu çakı gibi subay?
Nereliydi?
Hangi birliğe komuta ediyordu?
Aslında bunların önemi yoktu ki…
O, genç subayların sesiydi artık.
Yansıttığı düşünceler de dikkate değerdi.
Hissettikleri de duyguları da…
***
"İstanbul'da sırça köşklerinden ahkâm kesip moralimizi bozan yazılar yazanlar bizleri hep orduevlerinde ya da yazlık kamplarda sanıyor. Oysa biz karlı dağlarda ölüme yürüyoruz" diyerek başladı sözlerine.
Ardından can alıcı noktaya geldi Güneydoğu'da PKK'yı etkisizleştirmeye çalışan yarbay:
"Bize diyorlar ki; 'karşıdan teröristi gelirken görüyorsunuz, niye ateş açmıyorsunuz?'.
Nasıl açalım. Bu kez savcı 'neden öldürdün' diyerek bize dava açıyor."
***
Dert küpü gibiydi…
Maaşından yakınmadı…
Geceleri iki metre karda ay ışığında yaptığı pusularla dolu ölüm kokan yürüyüşlerden de…
Tutuklanan ihtilalci generallere kızıyordu.
"Asker askerliğini bilmeli. Asker siyasetten ne anlar" diyordu. Bu yüzden motivasyonlarının bozulduğunu ifade etti.
İtibarsızlaştırılmak istemediğini söyledi.
***
Ordudaki ihtilal yanlısı generallerden genç subaylar rahatsızdı…
"Düşmanla savaşmak için yetiştirildik biz, Harp okulunda bize, Camiye, toprağa, ırza, namusa ve bayrağa kastedenleri yok etmeyi öğrettiler" dedi.
***
Terör bölgesinde askerin güvenlik bölgesi dışındaki yerlere mermi atması yasak…
PKK da bu yasağı iyi kullanıyor.
Çünkü meskûn mahal sayılan yerlerde atılan mermiler subayları savcı huzuruna çıkarıyor…
Üstelik ceza da aldırıyor…
Buna rağmen genç subay,
"
Polisin suçlu gördüğüne ben hain gözüyle bakıyorum" diyor.
Haklı...
***
Dağda 35 kilo yükle bir askerin 25 kilometre yol yürüdüğünü anlattı.
Generallerin de operasyonları bizzat yönettiğini…
***
Yarbay S.,
"Herkesten yumruk yiyoruz ve ne yazık ki kendimizi savunamıyoruz" diyor.
Ve konu Hakkari'ye geldi.
O dağlar şapka düşürür…
Yani çok dik…
Burada teröristi takip etmek zor.
Hele insanın kanını donduran o gece operasyonları…
***
Türk askeri dünyada en iyi donanıma sahip bir ordunun neferidir… Bu kesin.
Gerilla savaşını ondan daha iyi kimse bilemez…
Mehmetçiğin, PKK'nın korkulu rüyası olması bundandır…
Teçhizat çok modern ve büyük oranda yerli imalat.
Yani artık dışa bağımlı değiliz…
***
Genç subayın son sözleri:
"En zoru şehit haberlerini ailelerine vermek"
"Şehit, birliğimizden değilse bile mutlaka her birlikte dini tören düzenleniyor…
Ve herkes bildiği duayı okuyor…
Yani gayrimüslim de olsa kendi inancına göre özgürce dua ediyor.
Operasyona çıkarken 'Allahüekber' sözleriyle kurban kesiyoruz…"
Türk askerinin bu milletin öz be öz çocuğu olduğunu hatırlatmadan edemiyor…
***
O yarbay, şanlı Türk ordusunun imajını bozan
'ihtilalci generallere' genç subayların tepkisinin büyük olduğunu bir kez daha belirtme ihtiyacı duyarak yanımdan ayrıldı.
28 Şubat'ın Çevik Bir'i, malûm medyanın bir zamanlar gözbebeği olan generali, gördüğünüz gibi boşuna tutuklanmadı…