88 yaşında hayata gözlerini yuman Kıbrıs davasının bir numaralı saygın ismi Rauf Denktaş son nefesini verirken bile 'KKTC' dedi.
O olmasaydı, onun mücadelesi olmasaydı Kıbrıs şimdi bir Yunan adasıydı.
Ada'daki mücadelenin sembol ismiydi Rauf Denktaş…
Hem de ne büyük bir mücadele…
Mücahitlik günleri…
Ada'dan sürgün edilmesi, kaçak olarak adaya geri dönmesi.
Ve asla mücadeleyi bırakmaması…
***
1974 yılına kadar devam eden ölüm kalım savaşı…
Saatlerce telsiz başında beklenen çıkarma…
Sonra,
Çıkarma gemilerimizin Girne'ye varması ile dökülen gözyaşları.
BM'de Yunan tarafıyla günler süren müzakereler…
Müzakere sanatını da BM'ye öğreten adamdı Denktaş…
***
Rauf Denktaş'ın en büyük aşkıydı Kıbrıs…
Direnişi örgütleyen sonra da KKTC'yi kuran adamdı…
Ada'da terör estiren EOKA'ya karşı Türklerin direnişini örgütleyen isimdi.
***
Albay
Sampson'un Kıbrıs'ta yaptığı darbenin ardından Türklere karşı büyük bir etnik harekâta girişildi.
Rauf Denktaş, Bayrak Radyosu aracılığı ile Türkiye'den yardım istedi. Ecevit, 20 Temmuz 1974'te Girne'ye çıktı.
***
Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra
Denktaş, 'Devlet ve Meclis Başkanı' olarak görevler üstlendi.
1975'te Kleridis'le yaptığı anlaşma ile 11 yıl Rum zulmü altında yaşayan 65 bin Türk'ün Kuzey'e ve Kuzey'deki Rumlar'ın da Güney'e nakillerini sağladı.
***
Rauf Denktaş ile 15 yaşında evlenen Aydın Denktaş hep yalnız bir kadın oldu!
Niye yalnız olduğunu ise şöyle anlattı: Aslında biz 1958'den beri iki ayrı insanız... Kendini milli davaya adadığı günden beri aramızda Kıbrıs var. Sonuçlandırmak için uğraşıyor, biliyorum ve bekliyorum. Çocuklarımı dünyaya getirdiğimde olduğu gibi, kaybettiğimde de Rauf yanımda değil, 'milli davanın' yollarındaydı.'
Allah gani gani rahmet eylesin.
Türk dünyası onun yaptıklarını hiç unutmayacak.
***
Karizma çizildi
'Fezleke' sayesinde kahraman olmaya çalışan, bundan istifade ederek de 'olağanüstü tüzük kurultayı'nı ikinci ez erteleyebileceğini sanan CHP liderinin hem karizması fena halde çizildi, üstelik hesapları da bozuldu…
***
Padişah yetkileri sunan mevcut tüzüğün değişmesi için mücadele eden muhaliflerin noter tasdikli imzaları CHP Genel Merkezi'ne ulaşmıştır herhalde.
Bu kez tüm baskı ve tehditlere rağmen kurultay için gerekli 245 imzanın çok üstünde imza topladı muhalifler.
Sanırım 45 gün içinde beklenen kurultay gerçekleşir…
Sonrası da çorap söküğü gibi gelir zaten…
Sonrası mı?...
Sonrayı hep birlikte göreceğiz.
***
Kılıçdaroğlu kongrenin bir yıl daha ertelenmesi için çok uğraşmıştı.
Açık açık tehditler bile savurmuştu…
Niyeti bir yıl içinde teşkilatı tümden değiştirmekti.
Ondan sonra da padişah gibi tahtta oturacaktı…
Meclis'te Başbakan dahil tüm milletvekillerine gönderilen 622 fezleke içinden en ucuz olana yapıştı.
Bir 'umut' dedi.
Epey şov yaptı...
Ama yemedi…
Numara tutmadı yani…
***
Görevden aldıklarının yerine Güneydoğu kökenlilerin atanması, Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarının sürekli olarak BDP'yi savunması, son olarak Atila Kart ve Rıza Türmen gibi isimlerin KCK operasyonlarına takılan Leyla Zana'ya arka çıkmaları tabanın büyük tepkisini çekti…
***
Şimdi herkes dört gözle hesap sormak için 45 gün sonra yapılması beklenen Demokratik Tüzük Kurultayı'nı bekliyor.
