Okurlarım bu köşenin değişmez konuklarından Adana aşığı, memleket sevdalısı, güzel yürekli adam Yaşar Bayboğan'ı hatırlar.
Yaşar ağabey, iyi bir bankacı, iyi bir tekstilci, iyi bir eğitimci, iyi bir çiftçi olduğu kadar eşini ve çocuklarını çok seven dünya tatlısı bir babaydı.
***
Rahmetli anacığım gibi o da 7 Temmuz'da süpriz bir şekilde aramızdan ayrılarak bizi gözyaşlarına boğdu.
Yaşar ağabey, iki güzel oğlunun üzerine titrerdi.
***
Oğulları
Lütfi ve Gökhan'ı, en iyi okullarda okutmuştu.
Yüksek tahsillerini İngiltere'deki ESSEX Üniversitesi'nde tamamlattı. İki kardeş de
ekonomi okudu.
Şimdi onlar baba yadigarı dünya çapındaki Çağ Üniversitesi ile Çağ Eğitim Kurumlarının başında…
***
Yaşar ağabey, benim gibi çocuklarına çok düşkün, onların bir dediğini iki etmeyecek kadar da yumuşak kalpli bir babaydı…
Peki ya iki oğlu? O kadar mütevaziler ki...
Anlatamam…
Bunca imkana rağmen üstelik.
***
Derdim burada sevgili Lütfi ve Gökhan'a methiye dizmek değil.
Onları çok sevdiğim doğru.
Ama benim derdim başka…
Çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz.
Onlara güzel örnek olmalıyız.
Çeliğe iyi su vermeliyiz…
Aksi halde paslanır.
***
Hali vakti yerinde ne aileler tanırım çocuklarıyla başı dertte olan.
Kimisi eroin aleminde, kimisi de kumara kaptırmış kendini… Hatta kumar oynamak için özel uçakla Rusya'ya gidenini bile gördüm…
Ailelerin en büyük derdi bunlar.
Onun için hep,
"Rabbim bizi çocuklarımızla terbiye etmesin, evlatlarımız hayırlı olsun" derim hep.
Yaşar ağabey geriye herkese örnek iki güzel evlat bıraktı.
İnşallah nazara gelmezler.
İllüstrasyonlar: Halil İbrahim Yıldırım